Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱرْكَعُوا۟ لَا يَرْكَعُونَ
Ve izâ kîle lehumurkeû lâ yerkeûn(yerkeûne).
Onlara, “Rükû edin (namaz kılın)” dendiği zaman rükû etmezler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve zaman
- وَإِذَا
- dendiği
- قِيلَ
- ق و ل
- onlara
- لَهُمُ
- rüku’ edin
- ارْكَعُوا
- ر ك ع
- لَا
- rüku’ etmezler
- يَرْكَعُونَ
- ر ك ع
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlara, “Rükû edin (namaz kılın)” dendiği zaman rükû etmezler.
- Diyanet Vakfı: Onlar, kendilerine: «Allah´ın huzurunda eğilin!» denildiği vakit eğilmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Yerken, içerken de) onlara «Rüku edin!» denildiği zaman, rüku etmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlara: «Rüku edin» denildiği zaman etmezler.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar: “- İtaat edin, namaz kılın.” denildiği zaman, itaat etmezler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yerler, içerler de rükû´ edin denildiği zaman onlara, rükû´ etmezler
- Fizilal-il Kuran: Onlara «rükûa varın» dendiğinde rüküa varmazlar.
- Hasan Basri Çantay: Onlara «(Allahın huzuurunda) eğilin» denildiği zaman eğilmezler.
- İbni Kesir: Onlara; rüku edin, denildiği zaman, rüku´a varmazlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onlara «Rükû ediniz!» denildiği zaman rükû etmezler.
- Tefhim-ul Kuran: Onlara: «Rükü edin» denildiği zaman, rükü etmezler.