Your browser doesn’t support HTML5 audio
ذَٰلِكَ مَبْلَغُهُم مِّنَ ٱلْعِلْمِ ۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ ٱهْتَدَىٰ
Zâlike mebleguhum minel ilm(ilmi), inne rabbeke huve a’lemu bi men dalle an sebîlihî ve huve a’lemu bi menihtedâ.
İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- işte budur
- ذَٰلِكَ
- onların erişebilecekleri
- مَبْلَغُهُمْ
- ب ل غ
- -den
- مِنَ
- bilgi-
- الْعِلْمِ
- ع ل م
- şüphesiz
- إِنَّ
- Rabbin
- رَبَّكَ
- ر ب ب
- O
- هُوَ
- iyi bilir
- أَعْلَمُ
- ع ل م
- kimseyi
- بِمَنْ
- sapan
- ضَلَّ
- ض ل ل
- -ndan
- عَنْ
- yolu-
- سَبِيلِهِ
- س ب ل
- ve O
- وَهُوَ
- iyi bilir
- أَعْلَمُ
- ع ل م
- kimseyi
- بِمَنِ
- yola gelen
- اهْتَدَىٰ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İşte onların ilimden ulaşabildikleri nokta! Şüphesiz senin Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. O, hidayete ereni de daha iyi bilir.
- Diyanet Vakfı: İşte onların erişebilecekleri bilgi budur. Şüphesiz ki senin Rabbin, evet O, yolundan sapanı daha iyi bilir; O, hidayette olanı da çok iyi bilir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İşte budur onların ilimde erişebildikleri son sınır!. Şüphesiz Rabbin, O en iyi bilendir yolundan sapanı, hem de O en iyi bilendir hidayet yolunu tutanı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İşte onların ilimden erişebilecekleri (son sınır) budur. Şüphesiz, Rabbin, yolundan sapanı da iyi bilir; O, hidayette olanı da iyi bilir.
- Ali Fikri Yavuz: İşte onların ilimden erebildikleri gaye, bu dünya işidir. Şüphesiz ki, O Rabbin, yolundan sapan kimseleri çok iyi bilendir. Hidayete erenleri de O, en iyi bilendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İşte odur onların ılimden irebildikleri gaye, şübhesiz ki rabbın, odur en bilen yolundan sapanı, hem de odur en bilen hidayeti tutanı
- Fizilal-il Kuran: Onların bilgilerinin erişebileceği sınır budur. Hiç kuşkusuz senin Rabb´in kimin yolundan saptığını bildiği gibi kimin doğru yolda olduğunu da bilir.
- Hasan Basri Çantay: Onların ilimden erebildikleri (son had) işte budur. Şübhesiz ki Rabbin, yolundan sapan kimseleri çok iyi bilenin ta kendisidir. O, hidâyet bulan kimseleri de pek iyi bilendir.
- İbni Kesir: Onların bilgiden erişebilecekleri işte budur. Muhakkak ki Rabbın; yolundan sapmış olanı en iyi bilendir. Ve O; hidayete ereni de en iyi bilendir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: İşte onların ilimden erebildikleri budur. Şüphe yok ki Rabbin, o yolundan sapıtan kimseyi en ziyâde bilendir ve O, hidayete eren kimseyi de en ziyâde bilendir.
- Tefhim-ul Kuran: İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur. Hiç şüphesiz, senin Rabbin; kendi yolundan sapanı en iyi bilen O´dur ve hidayet bulanı da en iyi bilen O´dur.
Resim yüklenemedi.