Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَدتُّهَا وَقَوْمَهَا يَسْجُدُونَ لِلشَّمْسِ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَزَيَّنَ لَهُمُ ٱلشَّيْطَٰنُ أَعْمَٰلَهُمْ فَصَدَّهُمْ عَنِ ٱلسَّبِيلِ فَهُمْ لَا يَهْتَدُونَ
Vecedtuhâ ve kavmehâ yescudûne liş şemsi min dûnillâhi ve zeyyene lehumuş şeytânu a’mâlehum fe saddehum anis sebîli fe hum lâ yehtedûn(yehtedûne).
“Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- onu buldum
- وَجَدْتُهَا
- و ج د
- ve kavmini
- وَقَوْمَهَا
- ق و م
- secde aderlerken
- يَسْجُدُونَ
- س ج د
- güneşe
- لِلشَّمْسِ
- ش م س
- مِنْ
- bırakıp
- دُونِ
- د و ن
- Allah’ı
- اللَّهِ
- ve süsledi
- وَزَيَّنَ
- ز ي ن
- onlara
- لَهُمُ
- şeytan
- الشَّيْطَانُ
- ش ط ن
- işlerini
- أَعْمَالَهُمْ
- ع م ل
- ve onları çevirdi
- فَصَدَّهُمْ
- ص د د
- -dan
- عَنِ
- (doğru) yol-
- السَّبِيلِ
- س ب ل
- (bu yüzden) onlar
- فَهُمْ
- لَا
- yola gelmiyorlar
- يَهْتَدُونَ
- ه د ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan, onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.”
- Diyanet Vakfı: Onun ve kavminin, Allah´ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için doğru yolu bulamıyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Onu ve halkını, Allah´a değil, güneşe secde ediyorlar gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını yaldızlamış ve bu şekilde kendilerini yoldan saptırmış da doğru gidemiyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Onun ve kavminin, Allah´ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için hidayete giremiyorlar.»
- Ali Fikri Yavuz: Onu ve kavmini, Allah’a değil, güneşe tapıyorlar buldum. Şeytan onlara amellerini süslü göstermiş, böylece kendilerini hak yoldan sapıtmış da doğru yola giremiyorlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Onu ve kavmini buldum ki Allaha değil, Güneşe secde ediyorlar, Şeytan onlara amellerini yaldızlamış, bu suretle kendilerini yoldan sapıtmış da doğru gidemiyorlar
- Fizilal-il Kuran: Onun ve soydaşlarının Allah´ı bir yana bırakarak güneşe secde ettiklerini gördüm. Şeytan, yaptıkları yanlış işleri onlara güzel göstererek kendilerine doğru saptırmış, bu yüzden doğru yolu bulamıyorlar.
- Hasan Basri Çantay: «(Gerek )onu, (gerek) kavmini Allâhı bırakıb güneşe secde ediyorlarken buldum (gördüm). Şeytan onların yapdıklarını süslemiş de kendilerini yoldan alıkoymuş (sapdırmış). Onun için onlar doğru yola giremiyorlar».
- İbni Kesir: Onun ve kavminin, Allah´ı bırakıp güneşe secde eder olduklarını gördüm. Şeytan onların yaptıklarını güzel göstermiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bu yüzden onlar doğru yolu bulamazlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Onu ve kavmini Allah´tan başka güneşe secde ederler buldum ve şeytan onlara amellerini süslemiş. Artık onları yoldan sapıttırmış. Binaenaleyh onlar hidâyete eremezler.»
- Tefhim-ul Kuran: «Onu ve kavmini, Allah´ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, onlara şeytan yapmakta olduklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar.»
Resim yüklenemedi.