Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَتْ إِنَّ ٱلْمُلُوكَ إِذَا دَخَلُوا۟ قَرْيَةً أَفْسَدُوهَا وَجَعَلُوٓا۟ أَعِزَّةَ أَهْلِهَآ أَذِلَّةً ۖ وَكَذَٰلِكَ يَفْعَلُونَ
Kâlet innel mulûke izâ dehalû karyeten efsedûhâ ve cealû eizzete ehlihâ ezilleh(ezilleten), ve kezâlike yef’alûn(yef’alûne).
(Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: “Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَتْ
- ق و ل
- şüphesiz
- إِنَّ
- hükümdarlar
- الْمُلُوكَ
- م ل ك
- zaman
- إِذَا
- girdikleri
- دَخَلُوا
- د خ ل
- bir ülkeye
- قَرْيَةً
- ق ر ي
- orayı bozarlar
- أَفْسَدُوهَا
- ف س د
- ve kılarlar
- وَجَعَلُوا
- ج ع ل
- şereflilerini
- أَعِزَّةَ
- ع ز ز
- halkının
- أَهْلِهَا
- ا ه ل
- zillet içinde
- أَذِلَّةً
- ذ ل ل
- ve böyle
- وَكَذَٰلِكَ
- yaparlar
- يَفْعَلُونَ
- ف ع ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Kraliçe Belkıs) şöyle dedi: “Krallar bir memlekete girdi mi, orayı harap ederler ve halkının ileri gelenlerini zelil hâle getirirler. İşte onlar böyle yaparlar.”
- Diyanet Vakfı: Melike: Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi, orayı perişan ederler ve halkının ulularını alçaltırlar. (Herhalde) onlar da böyle yapacaklardır, dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): (Melike) dedi ki: «Doğrusu, hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayı perişan ederler ve halkının şerefli kişilerini zillete uğratırlar; evet böyle yaparlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Melike, «Hükümdarlar bir memlekete girdiler mi orayı perişan ederler ve halkının ulularını hakir hâle getirirler. (Herhalde) Onlar da böyle yapacaklardır» dedi.
- Ali Fikri Yavuz: (Padişah Belkıs onlara şöyle) dedi: “- Doğrusu padişahlar bir memlekete girdikleri zaman, orasını perişan ederler ve halkının şerefli kimselerini (öldürerek, esir ederek, mal ve mülklerini yağma ederek) zelil kılarlar. İşte bunlar da böyle yaparlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Doğrusu, dedi: mülûk bir memlekete girdiler mi onu perişan ederler ve ehalisinin azîz olanlarını zelîl kılarlar, evet, böyle yaparlar
- Fizilal-il Kuran: Kraliçe dedi ki; «Hükümdarlar bir ülkeye ayak bastıklarında oranın düzenini alt üst ederler ve halkının seçkinlerini hor ve itibarsız duruma düşürürler. Onlar hep böyle yaparlar.»
- Hasan Basri Çantay: (Kadın): «Şübhesiz ki hükümdarlar, dedi, bir memlekete girdikleri zaman orasını perişan ederler. Halkından şerefli olanları hor ve hakıyr kılarlar. Bunlar da böyle yapacaklardır».
- İbni Kesir: Dedi ki: Doğrusu hükümdarlar, bir şehre girdikleri zaman, orasını perişan ederler. Halkından şerefli olanlarını aşağılık yaparlar ve işte böyle davranırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Şüphe yok, hükümdarlar bir şehre girdikleri vakit onu perişan ederler ve ahalisinin şereflilerini zelil kılarlar ve işte öyle yaparlar.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Gerçekten hükümdarlar, bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar.»
Resim yüklenemedi.