Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَإِنَّهُۥ لَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ
Ve innehu le huden ve rahmetun lil mu’minîn(mu’minîne).
Şüphesiz o, elbette mü’minler için bir hidayet ve bir rahmettir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve elbette O
- وَإِنَّهُ
- bir yol göstericidir
- لَهُدًى
- ه د ي
- ve rahmettir
- وَرَحْمَةٌ
- ر ح م
- mü’minlere
- لِلْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şüphesiz o, elbette mü’minler için bir hidayet ve bir rahmettir.
- Diyanet Vakfı: Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Gerçekten o doğruyu gösteren kesin bir hidayet ve müminler için sırf bir rahmettir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve o, müminler için gerçekten bir hidayet rehberi ve rahmettir.
- Ali Fikri Yavuz: Şüphe yok ki Kur’ân, doğruyu gösteren gerçek bir hidayetdir ve müminler için bir rahmettir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve hakıkat o doğruyu gösterir kat´î bir hidayet ve mü´minler için mahzı rahmettir
- Fizilal-il Kuran: Ve yine kuşku yok ki, Kur´an, mü´minler için doğru yol kılavuzu ve rahmettir.
- Hasan Basri Çantay: Hakıykaten o, mutlak bir hidâyetdir, mü´minler için de bir rahmet.
- İbni Kesir: Gerçekten o; mutlak bir hidayettir ve mü´minler için de bir rahmettir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şüphe yok ki, o (Kur´an) mü´minler için elbette bir hidâyettir ve bir rahmettir.
- Tefhim-ul Kuran: Ve gerçekten o, mü´minler için bir hidayet ve bir rahmettir.
Resim yüklenemedi.