Your browser doesn’t support HTML5 audio
بَشِّرِ ٱلْمُنَٰفِقِينَ بِأَنَّ لَهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا
Beşşiril munâfikîne bi enne lehum azâben elîmâ(elîmen).
Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- müjdele
- بَشِّرِ
- ب ش ر
- Münafıklara
- الْمُنَافِقِينَ
- ن ف ق
- şüphesiz
- بِأَنَّ
- kendilerinin olacağını
- لَهُمْ
- bir azabın
- عَذَابًا
- ع ذ ب
- acıklı
- أَلِيمًا
- ا ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele.
- Diyanet Vakfı: Münafıklara, kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Münafıklara müjdele ki, onlara acı bir azap var!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Münafıklara da haber ver ki, kendileri için çok acı bir azab vardır.
- Ali Fikri Yavuz: Kendileri için gerçekten acıklı bir azab olduğunu münafıklara müjdeleyiver!...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Müjdele münafıklara ki onlara elîm bir azab var
- Fizilal-il Kuran: Münafıklara acı bir azabın kendilerini beklediğini müjdele.
- Hasan Basri Çantay: Münafıklara müjdele (haber ver) ki onlara pek acıklı bir azâb vardır.
- İbni Kesir: Münafıklara; kendilerine elem verici bir azab olduğunu müjdele.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Münafıklara müjdele ki, onlara muhakkak bir elîm azap vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azab vardır.
Resim yüklenemedi.