Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَءَاتُوا۟ ٱلنِّسَآءَ صَدُقَٰتِهِنَّ نِحْلَةً ۚ فَإِن طِبْنَ لَكُمْ عَن شَىْءٍ مِّنْهُ نَفْسًا فَكُلُوهُ هَنِيٓـًٔا مَّرِيٓـًٔا
Ve âtûn nisâe sadukâtihinne nıhleh(nıhleten), fe in tıbne lekum an şey’in minhu nefsen fe kulûhu henîen merîâ(merîan).
Kadınlara mehirlerini (bir görev olarak) gönül hoşluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve verin
- وَاتُوا
- ا ت ي
- kadınlara
- النِّسَاءَ
- ن س و
- mehirlerini
- صَدُقَاتِهِنَّ
- ص د ق
- bir hak olarak
- نِحْلَةً
- ن ح ل
- eğer
- فَإِنْ
- bağışlarlarsa
- طِبْنَ
- ط ي ب
- size
- لَكُمْ
- عَنْ
- bir kısmını
- شَيْءٍ
- ش ي ا
- ondan
- مِنْهُ
- kendi istekleriyle
- نَفْسًا
- ن ف س
- onu yeyin
- فَكُلُوهُ
- ا ك ل
- afiyetle
- هَنِيئًا
- ه ن ا
- iç huzuruyla
- مَرِيئًا
- م ر ا
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kadınlara mehirlerini (bir görev olarak) gönül hoşluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin.
- Diyanet Vakfı: Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin; eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Kadınlara mehirlerini efendicesine verin, şayet onun bir kısmını gönüllü olarak bağışlarlarsa, onu da içinize sine sine yiyin.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin. Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin.
- Ali Fikri Yavuz: Nikâh ettiğiniz kadınların mehirlerini (nikâh paralarını) seve seve verin. Şayet ondan bir kısmını gönül hoşluğu ile kendileri size bağışlarsa, onu âfiyetle, rahatça yiyin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ve aldığınız kadınlara mihirlerini efendicesine verin, şayed ondan birazını kendileri gönül hoşluğile bağışlarlarsa onu da içinize sine sine yeyin
- Fizilal-il Kuran: Kadınların mehirlerini gönül hoşnutluğu ile veriniz. Fakat eğer onlar mehirlerinin bir bölümünü gönüllü olarak size bağışlarlar ise bunu afiyetle yiyiniz.
- Hasan Basri Çantay: (Aldığınız) kadınların mehirlerini yürekden isteyerek ve (Allahın) bir atiyye (si) olarak verin. Bununla beraber eğer ondan birazını gönül hoşluğu ile size bağışlamış olurlarsa onu da içinize sine sine yeyin.
- İbni Kesir: Kadınların mehirlerini seve seve verin. Şayet ondan bir kısmını gönül hoşluğu ile size bağışlar iseler, onu afiyetle yiyin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Kadınlara mihirlerini bir atiyye olarak veriniz. Şâyet size ondan bir miktarını gönül hoşluğu ile bağışlar iseler onu da afiyetle, kolaylıkla yiyiniz.
- Tefhim-ul Kuran: Kadınlara mehirlerini gönülden isteyerek (ve bir hak olarak) verin, fakat onlar, gönül hoşluğuyla size ondan bir şeyi bağışlarlarsa, onu da afiyetle, iç huzuruyla yiyin.
Resim yüklenemedi.