Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ فَمَا لَكُمْ فِى ٱلْمُنَٰفِقِينَ فِئَتَيْنِ وَٱللَّهُ أَرْكَسَهُم بِمَا كَسَبُوٓا۟ ۚ أَتُرِيدُونَ أَن تَهْدُوا۟ مَنْ أَضَلَّ ٱللَّهُ ۖ وَمَن يُضْلِلِ ٱللَّهُ فَلَن تَجِدَ لَهُۥ سَبِيلًا
Fe mâ lekum fil munâfikîne fieteyni vallâhu erkesehum bi mâ kesebû e turîdûne en tehdû men edallallâh(edallallâhu), ve men yudlilillâhu fe len tecide lehu sebîlâ(sebîlen).
Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ne oldu ki
- فَمَا
- size
- لَكُمْ
- hakkında
- فِي
- münafıklar
- الْمُنَافِقِينَ
- ن ف ق
- iki gruba ayrıldınız
- فِئَتَيْنِ
- ف ا ي
- oysa Allah
- وَاللَّهُ
- onları baş aşağı etmiştir
- أَرْكَسَهُمْ
- ر ك س
- işlerden dolayı
- بِمَا
- yaptıkları
- كَسَبُوا
- ك س ب
- mi istiyorsunuz?
- أَتُرِيدُونَ
- ر و د
- أَنْ
- doğru yola iletmek
- تَهْدُوا
- ه د ي
- kimseyi
- مَنْ
- saptırdığı
- أَضَلَّ
- ض ل ل
- Allah’ın
- اللَّهُ
- ve birini
- وَمَنْ
- saptırırsa
- يُضْلِلِ
- ض ل ل
- Allah
- اللَّهُ
- artık
- فَلَنْ
- bulamazsınız
- تَجِدَ
- و ج د
- onun için
- لَهُ
- bir yol
- سَبِيلًا
- س ب ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.
- Diyanet Vakfı: Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah´ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah´ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O halde siz ne diye münafıklar hakkında iki fırkaya ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları vebal yüzünden terslerine döndürdüğü halde; Allah´ın saptırdığı yola getirmek mi istiyorsunuz, Allah her kimi saptırırsa artık sen onu yola getiremezsin.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O halde, siz niçin münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Allah onları kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü halde Allah´ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için bir çıkış yolu bulamazsın.
- Ali Fikri Yavuz: O halde, siz niçin münafıklar hakkında (küfür üzere olduklarına ittifak etmeyip) iki taraf oluyorsunuz? Allah, onları, kazandıkları günah yüzünden terslerine döndürdüğü halde, Allah’ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Kimi ki Allah saptırırsa, artık sen ona asla yol bulamazsın.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O halde siz neye münafıklar hakkında iki fırka oluyorsunuz? Allah onları kazandıkları vebal yüzünden terslerine döndürdüğü halde Allahın sapdırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Her kimi Allah sapdırırsa artık sen ona yol bulamazsın
- Fizilal-il Kuran: Niye münafıklar hakkında iki gruba ayrılıyorsunuz? Oysa Allah, onları iki yüzlü tutumlarından dolayı aşağılığa mahkum etmiştir. Allah´ın saptırdığını, siz doğru yola mı iletmek istiyorsunuz? Allah´ın saptırdığına sen çıkış yolu bulamazsın.
- Hasan Basri Çantay: Siz haalâ niçin münafıklar hakkında — Allah onları kazandıkları (bunca günâhlar) yüzünden tepesi aşağı getirdiği halde — iki zümre (taraf) oluyorsunuz? Allahın sapdırdığını siz mi doğru yola getirmek istiyorsunuz? Allah kimi sapdırırsa artık onun için hiç bir yol bulamazsın.
- İbni Kesir: Size ne oluyor ki; münafıklar hakkında iki fırkaya ayrıldınız? Allah, onları yaptıklarından dolayı başaşağı etmiştir. Allah´ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah´ın saptırdığı kimse için, asla yol bulamazsın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Size ne oluyor ki, münafıklar hakkında iki fırka bulunuyorsunuz? Allah Teâlâ onları kazandıkları şey sebebiyle tersine döndürmüştür. Hak Teâlâ´nın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Ve her kimi ki, Allah Teâlâ saptırırsa artık sen onun için bir yol bulamazsın.
- Tefhim-ul Kuran: Şu halde münafıklar konusunda ikiye bölünmeniz ne diye? Oysa Allah, onları kazandıkları dolayısıyla tepe taklak etmiştir. Allah´ın saptırdığını hidayete eriştirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, artık sen ona kesin olarak bir yol bulamazsın.
Resim yüklenemedi.