Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ يَٰقَوْمِ إِنِّى لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
Kâle yâ kavmi innî lekum nezîrun mubîn(mubînun).
Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- Ey kavmim
- يَا قَوْمِ
- ق و م
- şüphesiz ben
- إِنِّي
- sizin için
- لَكُمْ
- bir uyarıcıyım
- نَذِيرٌ
- ن ذ ر
- açık
- مُبِينٌ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
- Diyanet Vakfı: (2-4) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah´a kulluk edin; O´na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah´ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Dedi ki: «Ey kavmim, haberiniz olsun, ben size açık bir uyarıcıyım!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Dedi ki, «ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım».
- Ali Fikri Yavuz: (Nûh onlara) dedi ki: “-Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim
- Fizilal-il Kuran: O da şöyle dedi: «Ey milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.»
- Hasan Basri Çantay: Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim».
- İbni Kesir: Dedi ki: Ey kavmim; şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.»
- Tefhim-ul Kuran: O da dedi ki: «Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»
Resim yüklenemedi.