Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَّوْلَآ إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ ٱلْمُؤْمِنُونَ وَٱلْمُؤْمِنَٰتُ بِأَنفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا۟ هَٰذَآ إِفْكٌ مُّبِينٌ
Lev lâ iz semi’tumûhu zannel mu’minûne vel mu’minâtu bi enfusihim hayran ve kâlû hâzâ ifkun mubîn(mubînun).
Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gerekmez miydi?
- لَوْلَا
- zaman
- إِذْ
- onu işittiğiniz
- سَمِعْتُمُوهُ
- س م ع
- zanda bulunup
- ظَنَّ
- ظ ن ن
- inanan erkeklerin
- الْمُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- ve inanan kadınların
- وَالْمُؤْمِنَاتُ
- ا م ن
- kendiliklerinden
- بِأَنْفُسِهِمْ
- ن ف س
- güzel
- خَيْرًا
- خ ي ر
- ve demeleri
- وَقَالُوا
- ق و ل
- bu
- هَٰذَا
- bir iftiradır
- إِفْكٌ
- ا ف ك
- apaçık
- مُبِينٌ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, “Bu, apaçık bir iftiradır” deselerdi ya!
- Diyanet Vakfı: Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın müminlerin, kendi vicdanları ile hüsnüzanda bulunup da: «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ne vardı, onu işittiğiniz zaman mümin erkeklerle mümin kadınlar kendi kendilerine hüsnü zanda bulunup: «Bu açık bir iftiradır!» deselerdi?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, «bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
- Ali Fikri Yavuz: Keşke, onu (Hz. Aişe’ye iftirayı) işittiğiniz zaman, erkek ve kadın müminler, kendi kardeşlerine iyi bir zanda bulunub da: “- Bu apaçık bir iftiradır.” deselerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ne vardı onu işittiğiniz vakıt erkek ve kadın mü´minler kendi kendilerine husni zann etselerdi de bu açık bir ifktir deselerdi ya
- Fizilal-il Kuran: O iftirayı işittiğinizde erkek kadın bütün mü´minlerin, kendileri hakkında hüsn-ü zan besleyerek, özlerine leke kondurmaya yanaşmayarak «Bu apaçık bir iftiradır» demeleri gerekmez miydi?
- Hasan Basri Çantay: Onu işitdiğîniz vakit erkek mü´minlerle kadın mü´minlerin, kendi vicdanları (önünde), iyi bir zanda bulunub da «Bu, apaçık bir iftiradır» demeleri (lâzım) değil miydi?
- İbni Kesir: Onu işittiğiniz vakit mü´min erkeklerle, mü´min kadınların kendiliklerinden hüsn-ü zanda bulunup: Bu, apaçık bir iftiradır, demeleri gerekmez miydi?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onu işittikleri zaman mü´minler ile mü´mineler kendi vicdanlarında hayırlı bir zanda bulunarak, «Bu bir apaçık iftiradır,» demeli değil mi idiler?
- Tefhim-ul Kuran: Onu işittiğiniz zaman, erkek mü´minler ile kadın mü´minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: «Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür» demeleri gerekmez miydi?
Resim yüklenemedi.