Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ ٱلْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوٓا۟ إِلَى ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَن يَقُولُوا۟ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا ۚ وَأُو۟لَٰٓئِكَ هُمُ ٱلْمُفْلِحُونَ
İnnemâ kâne kavlel mu’minîne izâ duû ilallâhi ve resûlihî li yahkume beynehum en yekûlû semi’nâ ve ata’nâ ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).
Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resûlüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ancak
- إِنَّمَا
- كَانَ
- ك و ن
- sözü
- قَوْلَ
- ق و ل
- inananların
- الْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- zaman
- إِذَا
- çağırıldıkları
- دُعُوا
- د ع و
- إِلَى
- Allah’a
- اللَّهِ
- ve Rasulüne
- وَرَسُولِهِ
- ر س ل
- hükmetmesi için
- لِيَحْكُمَ
- ح ك م
- aralarında
- بَيْنَهُمْ
- ب ي ن
- أَنْ
- demeleridir
- يَقُولُوا
- ق و ل
- işittik
- سَمِعْنَا
- س م ع
- ve ita’at ettik
- وَأَطَعْنَا
- ط و ع
- işte
- وَأُولَٰئِكَ
- onlardır
- هُمُ
- kurtuluşa erenler
- الْمُفْلِحُونَ
- ف ل ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Aralarında hüküm vermek için Allah’a (Kur’an’a) ve Resûlüne davet edildiklerinde, mü’minlerin söyleyeceği söz ancak, “işittik ve iman ettik” demeleridir. İşte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
- Diyanet Vakfı: Aralarında hüküm vermesi için Allah´a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak «İşittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Aralarında hükmetmesi için Allah´a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü´minlerin sözü ancak: «İşittik ve itaat ettik.» demeleridir. İşte bunlar, kurtuluş bulacak olanlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Aralarında hüküm vermesi için Allah´a ve Resulüne davet edildiklerinde müminlerin sözü ancak «işittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte bunlar asıl kurtuluşa erenlerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Müminler, aralarında hüküm vermek için, Allah’ın kitabına ve peygamberine çağrıldıkları vakit, onların sözü ancak: “-Dinledik ve itaat ettik.” demeleridir. İşte bunlar, zafer bulacak olanlardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Aralarında hukmetmesi için Resulü ile Allaha da´vet olundukları zaman mü´minlerin sözü ancak «semi´na ve ata´na» demeleridir, işte bunlar felâh bulacak olanlardır
- Fizilal-il Kuran: Aralarındaki davalarda Allah´ın ve Peygamberin vereceği hükme uymaya çağırılan mü´minlerin söyleyebilecekleri tek söz «Duyduk ve uyduk» sözüdür. İşte mutlu sona erenler onlardır.
- Hasan Basri Çantay: Mü´minlerin — aralarında hükmetmek üzere Allahın resulüne da´vet olundukları vakit — sözü ancak: «Dinledik, itaat etdik» demeleridir. İşte asıl muradlarına erenler bunlardır.
- İbni Kesir: Aralarında hükmetmesi için Allah´a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman; mü´minlerin sözü, sadece: İşittik ve itaat ettik, demekten ibarettir. Ve işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Aralarında hükmetmek için Allah´a ve Peygamberine dâvet olundukları zaman mü´minlerin sözü ancak, «İşittik ve itaat ettik» demeleridir ve işte felâha ermiş olanlar da onlardan ibarettir.
- Tefhim-ul Kuran: Aralarında hükmetmesi için, Allah´a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü´min olanların sözü: «İşittik ve itaat ettik» demeleridir. İşte felaha kavuşanlar bunlardır.
Resim yüklenemedi.