Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّمَا ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ وَإِذَا كَانُوا۟ مَعَهُۥ عَلَىٰٓ أَمْرٍ جَامِعٍ لَّمْ يَذْهَبُوا۟ حَتَّىٰ يَسْتَـْٔذِنُوهُ ۚ إِنَّ ٱلَّذِينَ يَسْتَـْٔذِنُونَكَ أُو۟لَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ ۚ فَإِذَا ٱسْتَـْٔذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَن لِّمَن شِئْتَ مِنْهُمْ وَٱسْتَغْفِرْ لَهُمُ ٱللَّهَ ۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
İnnelmel mu’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî ve izâ kânû meahu alâ emrin câmiın lem yezhebû hattâ yeste’zinûh(yeste’zinûhu), innellezîne yeste’zinûneke ulâikellezîne yu’minûne billâhi ve resûlih(resûlihi), fe izeste’zenûke li ba’dı şe’nihim fe’zen li men şi’te minhum vestağfir lehumullâh(lehumullâhe), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Mü’minler ancak Allah’a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O hâlde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz
- إِنَّمَا
- mü’minler
- الْمُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- الَّذِينَ
- inanırlar
- امَنُوا
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve Elçisine
- وَرَسُولِهِ
- ر س ل
- ve ne zaman ki
- وَإِذَا
- olurlar
- كَانُوا
- ك و ن
- onunla beraber
- مَعَهُ
- için
- عَلَىٰ
- bir iş
- أَمْرٍ
- ا م ر
- toplumsal
- جَامِعٍ
- ج م ع
- لَمْ
- gitmezler
- يَذْهَبُوا
- ذ ه ب
- kadar
- حَتَّىٰ
- ondan izin alıncaya
- يَسْتَأْذِنُوهُ
- ا ذ ن
- şüphesiz
- إِنَّ
- الَّذِينَ
- senden izin alanlar
- يَسْتَأْذِنُونَكَ
- ا ذ ن
- işte onlardır
- أُولَٰئِكَ
- الَّذِينَ
- inananlar
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve Elçisine
- وَرَسُولِهِ
- ر س ل
- zaman
- فَإِذَا
- senden izin istedikleri
- اسْتَأْذَنُوكَ
- ا ذ ن
- bazı
- لِبَعْضِ
- ب ع ض
- işleri için
- شَأْنِهِمْ
- ش ا ن
- izin ver
- فَأْذَنْ
- ا ذ ن
- kimseye
- لِمَنْ
- dilediğin
- شِئْتَ
- ش ي ا
- onlardan
- مِنْهُمْ
- ve mağfiret dile
- وَاسْتَغْفِرْ
- غ ف ر
- onlar için
- لَهُمُ
- Allah’tan
- اللَّهَ
- şüphesiz
- إِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- çok bağışlayandır
- غَفُورٌ
- غ ف ر
- çok esirgeyendir
- رَحِيمٌ
- ر ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Mü’minler ancak Allah’a ve peygamberine inanan, onunla beraber toplumu ilgilendiren bir iş üzerindeyken ondan izin almadan çekip gitmeyen kimselerdir. O hâlde bazı işlerini görmek için senden izin isterlerse, içlerinden dilediğine izin ver ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
- Diyanet Vakfı: Müminler, ancak Allah´a ve Resûlüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar, o Peygamber ile ortak bir iş üzerindeyken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resûlüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah´a ve Resûlüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah´tan bağış dile; Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Mü´minler, ancak Allah´a ve peygamberine iman etmişlerdir. Toplu bir iş için yanında bulundukları zaman, ondan izin almadan ayrılıp gitmezler: Gerçekte senden izin isteyenler, Allah´a ve Resulüne inananlardır. Bunun için, bazı işleri sebebiyle senden izin istediklerinde, onlardan dilediğine izin ver ve Allah´tan bağışlanmalarını dile! Şüphe yok ki, Allah çok bağışlayıcıdır, merhamet sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Müminler ancak, Allah´a ve Resülüne gönülden inanmış kimselerdir. Onlar o Peygamber ile birlikte sosyal bir işle meşgul iken ondan izin istemedikçe bırakıp gitmezler. (Resulüm!) Şu senden izin isteyenler, hakikaten Allah´a ve Resulüne iman etmiş kimselerdir. Öyle ise, bazı işleri için senden izin istediklerinde, sen de onlardan dilediğine izin ver; onlar için Allah´tan bağış dile; çünkü Allah mağfiret edicidir, merhametlidir.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçek müminler, ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Rasûlüne iman etmişler ve toplu bir işte bulundukları vakit de Peygamberden izin almadıkça bırakıb gitmezler. Doğrusu senden izin istiyenler, Allah’a ve Rasûlüne iman eden kimselerdir bunlar... Bu bakımdan bazı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğin kimseye izin ver. Onlar için Allah’dan mağfiret dile. Şübhe yok ki Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır. Rahîm’dir= çok merhametlidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Mü´minler ancak şöylelerdir ki Allaha ve Resulüne iyman etmişlerdir, cem´ıyyetli bir işte bulundukları vakıt da ondan istiyzan etmeyince gitmezler, filhakıka senden izin istiyenler, onlar öyle kimselerdir ki Allaha ve Resulüne inanırlar, binaenaleyh ba´zı işleri için senden izin istediklerinde sen de onlardan dilediğine izin ver, onlar için Allahdan mağrifet isteyiver, şübhe yok ki Allah, gafurdur rahîmdir
- Fizilal-il Kuran: Mü’minler ancak Allah’a ve Resul’üne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında ondan izin isteyip alıncaya kadar gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler, işte onlar Allah’a ve Resulüne inananlardır. Birtakım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver. Ve Allah’tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah, Gafur’dur, Rahim’dir.
- Hasan Basri Çantay: Mü´minler ancak Allaha ve resulüne îman edenler ve onun (peygamberin) maiyyetinde cem´iyyetli bir iş üzerinde bulundukları vakit ondan izin isteyib alıncaya kadar (bırakıb) gitmeyenlerdir. Hakıykat, senden izin isteyenler (yok mu?) onlar Allaha ve resulüne îman edenlerdir. O halde ba´zı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allahdan mağfiret iste. Çünkü Allah, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
- İbni Kesir: Mü´minler; ancak Allah´a ve Rasulüne iman edenler ve peygamberle birlikte bir işe karar vermek için toplandıklarında, ondan izin isteyip alıncaya kadar ayrılıp gitmeyenlerdir. Gerçekten senden izin isteyenler; işte onlar, Allah´a ve Rasulüne iman edenlerdir. Bir takım işleri için senden izin isterlerse içlerinden dilediğine izin ver ve Allah´tan onların bağışlanmalarını dile. Şüphesiz ki Allah; Gafur´dur, Rahim´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Muhakkak mü´minler onlardır ki, Allah´a ve Resûlune imân etmişlerdir ve onun maiyetinde cemiyetli bir iş üzerinde bulundukları zaman da ondan izin istemedikçe gidivermiş olmazlar. İşte onlar, öyle kimselerdir ki, Allah´a ve resûlüne imân ederler. Binaenaleyh bâzı işleri için senden izin istedikleri zaman artık sen de onlardan dilediğine izin ver ve onlar için mağfiret iste. Şüphe yok ki Allah gafûrdur, rahîmdir.
- Tefhim-ul Kuran: Mü´minler o kimselerdir ki, Allah´a ve Resulüne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah´a ve Resulüne iman edenlerdir. Böylelikle, senden, kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, onlardan dilediklerine izin ver ve onlar için Allah´tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Resim yüklenemedi.