Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ ٱللَّهُ ٱلَّذِى خَلَقَكُم مِّن ضَعْفٍ ثُمَّ جَعَلَ مِنۢ بَعْدِ ضَعْفٍ قُوَّةً ثُمَّ جَعَلَ مِنۢ بَعْدِ قُوَّةٍ ضَعْفًا وَشَيْبَةً ۚ يَخْلُقُ مَا يَشَآءُ ۖ وَهُوَ ٱلْعَلِيمُ ٱلْقَدِيرُ
Allâhullezî halakakum min da’fin summe ceale min ba’di da’fin kuvveten summe ceale min ba’di kuvvetin da’fen ve şeybeh(şeybeten), yahluku mâ yeşâu, ve huvel alîmul kadîr(kadîru).
Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- Allah
- اللَّهُ
- ki
- الَّذِي
- sizi yarattı
- خَلَقَكُمْ
- خ ل ق
- -tan
- مِنْ
- zayıflık-
- ضَعْفٍ
- ض ع ف
- sonra
- ثُمَّ
- verdi
- جَعَلَ
- ج ع ل
- مِنْ
- ardından
- بَعْدِ
- ب ع د
- zayıflığın
- ضَعْفٍ
- ض ع ف
- bir kuvvet
- قُوَّةً
- ق و ي
- sonra
- ثُمَّ
- verdi
- جَعَلَ
- ج ع ل
- مِنْ
- (-ten) sonra
- بَعْدِ
- ب ع د
- kuvvet-
- قُوَّةٍ
- ق و ي
- zayıflık
- ضَعْفًا
- ض ع ف
- ve ihtiyarlık
- وَشَيْبَةً
- ش ي ب
- yaratır
- يَخْلُقُ
- خ ل ق
- مَا
- dilediğini
- يَشَاءُ
- ش ي ا
- ve O
- وَهُوَ
- bilendir
- الْعَلِيمُ
- ع ل م
- gücü yetendir
- الْقَدِيرُ
- ق د ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
- Diyanet Vakfı: Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren, Allah´tır. O, dilediğini yaratır. O, hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah o herşeye gücü yeten ki, sizi bir güçsüzden yaratmakta; sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet vermekte; sonra da kuvvetin arkasından güçsüz ve ihtiyar yapmaktadır. Dilediğini yaratıyor; O, öyle herşeyi bilen, herşeye gücü yetendir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah O´dur ki, sizi güçsüz olarak yaratır, sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet verir. Sonra kuvvetin arkasından yine güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir. O dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.
- Ali Fikri Yavuz: Allah O’dur ki, sizi zayıf bir nutfeden yarattı; sonra bu za’fiyetin arkasından bir kuvvet (güçlü bir insan) yaptı; sonra bu kuvvetin arkasından (yine) bir za’fiyet ve ihtiyarlık meydana getirdi. O, dilediğini yaratır. O, Alîm’dir= kulların bütün hallerini bilir, Kadîr’dir= bütün değişikliklerini yapmağa gücü yeter.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Allah, o kadir ki sizi bir za´ftan yaratmakta, sonra za´fın arkasından bir kuvvet yapmakta, sonra da kuvvetin arkasından bir za´f ve bir saç aklığı yapmakta, neyi dilerse halk ediyor, o öyle alîm, öyle kadîr
- Fizilal-il Kuran: Sizi güçsüz olarak yaratan, güçsüzlükten sonra kuvvetli yapan, sonra da kuvvetliliğin ardından güçsüz ve ihtiyar yapan Allah´dır., Çünkü O, dilediğini yaratır; bilendir ve kudret sahibidir.
- Hasan Basri Çantay: Allah, sizi bir za´fdan yaratan, sonra diğer bir za´fın ardından kuvvet veren, sonra kuvvetin arkasından da yine za´fa ve ihtiyarlığa getirendir. (O), ne dilerse yaratır. O, hakkıyle bilendir, kemâliyle kaadirdir.
- İbni Kesir: Allah, O´dur ki; sizi güçsüz olarak yaratmıştır. Güçsüzlükten sonra kuvvetli kılmıl, sonra da kuvvetliliğn ardından güçsüz ve ihtiyar yapmıştır. O; dilediğini yaratır. O; Alim´dir, Kadir´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Allah, o (Hâlık-ı Azîm)dir ki, sizi bir zayıf şeyden yarattı, sonra zayıflık ardından bir kuvvet verdi, sonra da kuvvetin ardından zayıflık ve ihtiyarlık vücuda getirdi. Dilediğini yaratır ve O, öyle alîmdir, kâdirdir.
- Tefhim-ul Kuran: Allah, sizi bir za´ftan yarattı, sonra (bu) za´fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra da bu kuvvetin ardından da bir za´f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratmaktadır. O, bilendir, güç yetirendir.