Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَعْرَضُوا۟ فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ ٱلْعَرِمِ وَبَدَّلْنَٰهُم بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَىْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَىْءٍ مِّن سِدْرٍ قَلِيلٍ
Fe a’radû fe erselnâ aleyhim seylel arimi ve beddelnâ-hum bi cenneteyhim cenneteyni zevâtey ukulin hamtın ve eslin ve şeyin min sidrin kalîl(kalîlin).
Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ama yüz çevirdiler
- فَأَعْرَضُوا
- ع ر ض
- bu yüzden gönderdik
- فَأَرْسَلْنَا
- ر س ل
- üzerlerine
- عَلَيْهِمْ
- selini
- سَيْلَ
- س ي ل
- Arim
- الْعَرِمِ
- ع ر م
- ve çevirdik
- وَبَدَّلْنَاهُمْ
- ب د ل
- onların iki bahçesini
- بِجَنَّتَيْهِمْ
- ج ن ن
- iki bahçeye
- جَنَّتَيْنِ
- ج ن ن
- bulunan
- ذَوَاتَيْ
- yemişli
- أُكُلٍ
- ا ك ل
- buruk
- خَمْطٍ
- خ م ط
- ve acı meyvalı
- وَأَثْلٍ
- ا ث ل
- ve içinde
- وَشَيْءٍ
- ش ي ا
- مِنْ
- sedir ağacı
- سِدْرٍ
- س د ر
- biraz
- قَلِيلٍ
- ق ل ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.
- Diyanet Vakfı: Ama onlar yüz çevirdiler. Bu yüzden üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde biraz da sedir ağacı bulunan iki (harap) bahçeye çevirdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat onlar, yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini salıverdik ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemişli, ılgınlı ve biraz da sidir ağacı bulunan iki harap bahçeye çevirdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fakat onlar (şükürden yüz çevirdiler) bakmadılar. Biz de üzerlerine Arim selini salıverdik ve o güzelim iki bahçelerini buruk yemişli, ılgınlık ve içinde biraz da sidir ağacı bulunan iki harap bahçeye çevirdik.
- Ali Fikri Yavuz: Fakat onlar, (peygamberlerin davetini kabulden) yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim vadisinin selini salıverdik ve o güzelim iki taraflı bahçelerini, buruk yemişli, acı meyvalı, dikeni çok ve meyvası az ağaçlardan ibaret iki harab bahçeye çevirdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat onlar bakmadılar, biz de üzerlerine arim seylini salıverdik ve o dilber iki Cennetlerini buruk yemişli, ılgınlık, az bir şey de sidirden iki harap Cennete çevirdik.
- Fizilal-il Kuran: Fakat onlar bu buyruğa sırt çevirdiler. Bu yüzden üzerlerine Arim selini göndererek o verimli ovalarını dikenli, kuru çalılıklı ve az sayıda sedir ağaçlı iki çorak ovaya dönüştürdük.
- Hasan Basri Çantay: Fakat onlar (bu nimetin şükründen) yüz çevirdiler. Biz de onlara Arim selini gönderdik. (O) ikişer cennetlerinin yerinde de ekşi yemişli, acı ılgınlı ve az bir şey de Arabistan kirazından (olmak üzere haraab) iki (şer) bostan peyda etdik.
- İbni Kesir: Ama onlar, yüz çevirdiler. Böylece Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, ılgınlık ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Fakat onlar kaçındılar. Onların üzerlerine Arim selini gönderdik. Ve onların cennetlerini iki cennet ile tebdîl ettik ki, bu iki cennet pek acı meyve ağaçlarını ve acı ılgını ve biraz da Arabistan kirazı ağaçlarını (hâvi bulunuyordu).
- Tefhim-ul Kuran: Ancak onlar yüz çevirdiler, böylece biz de onlara Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, acı ılgınlı ve içinde az bir şey de sedir ağacı olan iki bahçeye dönüştürdük.
Resim yüklenemedi.