Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَمَآ ءَاتَيْنَٰهُم مِّن كُتُبٍ يَدْرُسُونَهَا ۖ وَمَآ أَرْسَلْنَآ إِلَيْهِمْ قَبْلَكَ مِن نَّذِيرٍ
Ve mâ âteynâhum min kutubin yedrusûnehâ ve mâ erselnâ ileyhim kableke min nezîr(nezîrin).
Oysa biz onlara okuyup inceleyecekleri kitaplar vermedik. Onlara senden önce hiçbir uyarıcı da göndermedik.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- وَمَا
- biz onlara vermemiştik
- اتَيْنَاهُمْ
- ا ت ي
- hiçbir
- مِنْ
- Kitap
- كُتُبٍ
- ك ت ب
- okuyacakları
- يَدْرُسُونَهَا
- د ر س
- ve
- وَمَا
- göndermemiştik
- أَرْسَلْنَا
- ر س ل
- onlara
- إِلَيْهِمْ
- senden önce
- قَبْلَكَ
- ق ب ل
- hiçbir
- مِنْ
- uyarıcı
- نَذِيرٍ
- ن ذ ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Oysa biz onlara okuyup inceleyecekleri kitaplar vermedik. Onlara senden önce hiçbir uyarıcı da göndermedik.
- Diyanet Vakfı: Halbuki biz onlara okuyacakları kitaplar vermediğimiz gibi senden önce onlara bir uyarıcı (peygamber) de göndermemiştik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Halbuki Biz onlara öyle ders alacakları kitaplar vermedik ve kendilerine senden önce bir uyarıcı da göndermedik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Halbuki biz onlara öyle ders alacakları kitaplar göndermedik. Kendilerine senden önce bir uyarıcı da göndermedik.
- Ali Fikri Yavuz: Halbuki biz, onlara, (Allah’a ortak koşmanın doğruluğuna delil olacak) öyle ders alacakları kitaplar vermedik ve kendilerine senden evvel azap ile korkutucu bir peygamber de göndermedik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Halbuki biz onlara öyle ders alacakları kitablar vermedik ve kendilerine senden evvel bir nezîr de göndermedik
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed, oysa biz o müşriklere daha önce okuyacakları bir Kitap vermemiş, kendilerine senden önce bir uyarıcı göndermemiştik.
- Hasan Basri Çantay: Halbuki biz onlara öyle ders alacakları kitablar vermediğimiz gibi onlara senden evvel azâb ile korkutucu bir (peygamber) de göndermedik.
- İbni Kesir: Halbuki biz, onlara okuyacakları bir kitab vermemiş ve senden önce onlara bir uyarıcı da göndermemiştik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Halbuki, onlara ders alacakları kitaplardan vermemiştik ve onlara senden evvel (azap ile) bir korkutucu göndermemiştik.
- Tefhim-ul Kuran: Oysa biz onlara ders alacakları kitaplar vermemiştik ve kendilerine senden önce bir uyarıcı, korkutucu da göndermemiştik.
Resim yüklenemedi.