Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَفَلَمْ يَرَوْا۟ إِلَىٰ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُم مِّنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلْأَرْضِ ۚ إِن نَّشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ ٱلْأَرْضَ أَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفًا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ ۚ إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَءَايَةً لِّكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
E fe lem yerev ilâ mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum mines semâi vel ard(ardı), in neşe’nahsif bihimul arda ev nuskıt aleyhim kisefen mines semâ(semâi), inne fî zâlike le âyeten li kulli abdin munîb(munîbin).
Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- أَفَلَمْ
- görmüyorlar mı?
- يَرَوْا
- ر ا ي
- إِلَىٰ
- bulunanı
- مَا
- arasında (önlerinde)
- بَيْنَ
- ب ي ن
- elleri (önlerinde)
- أَيْدِيهِمْ
- ي د ي
- ve bulunanı
- وَمَا
- arkalarında
- خَلْفَهُمْ
- خ ل ف
- -ten
- مِنَ
- gök-
- السَّمَاءِ
- س م و
- ve yerden
- وَالْأَرْضِ
- ا ر ض
- eğer
- إِنْ
- dilesek
- نَشَأْ
- ش ي ا
- batırırız
- نَخْسِفْ
- خ س ف
- onları
- بِهِمُ
- yere
- الْأَرْضَ
- ا ر ض
- ya da
- أَوْ
- düşürürüz
- نُسْقِطْ
- س ق ط
- üzerlerine
- عَلَيْهِمْ
- parçalar
- كِسَفًا
- ك س ف
- -ten
- مِنَ
- gök-
- السَّمَاءِ
- س م و
- şüphesiz
- إِنَّ
- vardır
- فِي
- bunda
- ذَٰلِكَ
- bir ibret
- لَايَةً
- ا ي ي
- hepsi için
- لِكُلِّ
- ك ل ل
- kul(ların)
- عَبْدٍ
- ع ب د
- yönelen
- مُنِيبٍ
- ن و ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.
- Diyanet Vakfı: Onlar, gökte ve yerde önlerine ve arkalarına bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini yere indiriveririz yahut gökten üstlerine parçalar düşürürüveririz. Gerçekten onda hakka gönül veren her kul için şüphesiz bir ibret vardır.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilesek kendilerini yere geçiriveririz. Yahut gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz. Şüphesiz bunda Allah´a yönelen (hakka gönül veren) her kul için bir ibret vardır.
- Ali Fikri Yavuz: O kâfirler bakmadılar mı ki, önlerinde ve arkalarında gökten ve yerden ne var, (etrafları nasıl çevrelenmiştir)? Eğer dilersek, kendilerini yere geçiririz, yahud gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz. Şüphesiz ki bunda (yere ve göğe bakıp düşünmekte), Allah’a yönelen her kul için bir ibret alâmeti var.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ya Gökten ve Yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini Yere geçiriveririz, yâhud Gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz hakıkaten onda inâbe edecek (hakka gönül verecek) bir kul için şübhesiz bir âyet vardır
- Fizilal-il Kuran: Onlar önlerindeki ve arkalarındaki göğü ve yeri görmüyorlar mı? Dilesek onları yerin dibine geçirir ya da göğü parçalayıp başlarına indirirdik. Allah´a bağlı her kulun bundan alacağı ders vardır.
- Hasan Basri Çantay: Gökden ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var, bakmadılar mı? Eğer biz dilersek onları yere geçiririz, yahud gökden üstlerine parçalar düşürürüz. Şübhe yok ki bunda Rabbine dönen her kul için elbet bir ibret vardır.
- İbni Kesir: Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Biz, istersek; onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten parçalar indiririz. Muhakkak ki bunda, Allah´a yönelen her kul için bir ayet vardır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Bakmazlar mı, gökten ve yerden önlerinde neler ve arkalarında neler olduğuna! Eğer dilesek onları yere geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphe yok ki, bunda (Hakk´a) dönen her kul için elbette açık bir alâmet vardır.
- Tefhim-ul Kuran: Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphe yok, bunda ´gönülden (Allah´a) yönelen´ her kul için bir ayet vardır.
Resim yüklenemedi.