Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَجَعَلْنَا مِنْهُمْ أَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأَمْرِنَا لَمَّا صَبَرُوا۟ ۖ وَكَانُوا۟ بِـَٔايَٰتِنَا يُوقِنُونَ
Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman, içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve yetiştirmiştik
- وَجَعَلْنَا
- ج ع ل
- onların içinden
- مِنْهُمْ
- önderler
- أَئِمَّةً
- ا م م
- doğru yola ileten
- يَهْدُونَ
- ه د ي
- buyruğumuzla
- بِأَمْرِنَا
- ا م ر
- zaman
- لَمَّا
- sabrettikleri
- صَبَرُوا
- ص ب ر
- ve olduklarında
- وَكَانُوا
- ك و ن
- ayetlerimize
- بِايَاتِنَا
- ا ي ي
- kesinlikle inanıyor
- يُوقِنُونَ
- ي ق ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sabredip âyetlerimize kesin olarak inandıkları zaman, içlerinden emrimizle doğru yola ileten önderler çıkardık.
- Diyanet Vakfı: Sabrettikleri ve âyetlerimize kesinlikle inandıkları zaman, onların içinden, buyruğumuzla doğru yola ileten rehberler tayin etmiştik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İçlerinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yolu gösteren öncül imamlar (önderler) yetiştirmiştik. Onlar ayetlerimize kesin bir şekilde sarılmışlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onların içinden, sabrettikleri zaman bizim emrimizle doğru yola ileten önderler yetiştirmiştik. Onlar, bizim âyetlerimize kesin bir şekilde inanıyorlardı.
- Ali Fikri Yavuz: İsrâiloğullarından da, (dinlerinde) sabrettikleri için, emrimizle (insanları) doğru yola götürecek imamlar (önderler) yetiştirmiştik. Onlar, (Tevrat’daki) ayetlerimizi yakînen biliyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve içlerinden öncül imamlar yetiştirmiştik ki sabrettiklerinde emrimizle hidayet ediyorlardı ve âyetlerimize yakîn ile sarılmışlardı
- Fizilal-il Kuran: Sabrettikleri ve ayetlerimize kesinlikle inandıkları zaman, onların içinden, buyruğumuzla doğru yola götüren önderler yaptık.
- Hasan Basri Çantay: İçlerinde de, sabır (ve sebat) etdikleri zaman emrimizle doğru yola sevk edecek rehberler ta´yîn etmişdik ve onlar âyetlerimizi çok iyi biliyorlardı.
- İbni Kesir: İçlerinden de sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola götürecek kılavuzlar tayin ettik. Ve onlar ayetlerimizi çok iyi biliyorlardı.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve sabrettikleri zaman onlardan rehberler kılmıştık ki, Bizim emrimizle doğru yola sevkederlerdi ve âyetlerimize yakînen kani bulunmuşlardı.
- Tefhim-ul Kuran: Ve onların içinden, sabrettikleri zaman emrimizle doğru yola iletip yönelten önderler kıldık; onlar bizim ayetlerimize kesin bilgiyle inanıyorlardı.