Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِىَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ
Fe elkâ asâhu fe izâ hiye su’bânun mubîn(mubînun).
Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler, asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra attı
- فَأَلْقَىٰ
- ل ق ي
- asasını
- عَصَاهُ
- ع ص و
- bir de (baktılar ki)
- فَإِذَا
- o
- هِيَ
- bir ejderha
- ثُعْبَانٌ
- ث ع ب
- apaçık
- مُبِينٌ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler, asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.
- Diyanet Vakfı: Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bunun üzerine (Musa) asasını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi;
- Elmalılı Hamdi Yazır: Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.
- Ali Fikri Yavuz: Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bunun üzerine Asasını bırakıverdi, apaçık bir ejderha kesiliverdi
- Fizilal-il Kuran: Bunun üzerine Musa elindeki değneği yere attı, değnek o anda sahici bir yılan oluverdi.
- Hasan Basri Çantay: Bunun üzerine (Muusâ) asaasını bırakıverdi. Birde (ne görsünler) o, apaçık bir ejderha!
- İbni Kesir: Bunun üzerine o asasını attı, bir de ne görsün; apaçık bir ejderhadır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Bunun üzerine asasını bırakıverdi, o hemen bir apaçık ejderha kesildi.
- Tefhim-ul Kuran: Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Resim yüklenemedi.