Your browser doesn’t support HTML5 audio
عَٰلِمُ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
Âlimul gaybi veş şehâdetil azîzul hakîm(hakîmu).
O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- bilendir
- عَالِمُ
- ع ل م
- görünmeyeni
- الْغَيْبِ
- غ ي ب
- ve görüneni
- وَالشَّهَادَةِ
- ش ه د
- azizdir
- الْعَزِيزُ
- ع ز ز
- hakimdir
- الْحَكِيمُ
- ح ك م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O, gaybı da görünen âlemi de bilendir, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
- Diyanet Vakfı: Görülmeyeni ve görüleni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Görünmeyeni de görüneni de bilir, güçlüdür, hikmet sahibidir!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
- Ali Fikri Yavuz: Gizliyi de, aşikârı da bilen Azîz Hakîm’dir; (her şeye galibdir, hikmet sahibidir.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Gaybe de şehadete de âlim, azîz, hakîmdir
- Fizilal-il Kuran: Görünmeyeni ve görüneni bilendir. Üstündür, hikmet sahibidir.
- Hasan Basri Çantay: Gizliyi de, aşikârı da bilendir. Gaalib-i mutlakdır. Tam hukûm ve hikmet saahibidir.
- İbni Kesir: Görüleni ve görülmeyeni bilendir. Aziz´dir, Hakim´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Gizliye de, âşikâr olana da alîmdir, azîzdir, hakîmdir.
- Tefhim-ul Kuran: Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz (üstün ve güçlü), Hakim (hüküm ve hikmet sahibi) olandır.
Resim yüklenemedi.