Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ ٱلْجَمْعِ ۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ ٱلتَّغَابُنِ ۗ وَمَن يُؤْمِنۢ بِٱللَّهِ وَيَعْمَلْ صَٰلِحًا يُكَفِّرْ عَنْهُ سَيِّـَٔاتِهِۦ وَيُدْخِلْهُ جَنَّٰتٍ تَجْرِى مِن تَحْتِهَا ٱلْأَنْهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا ۚ ذَٰلِكَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ
Yevme yecmeukum li yevmil cem’i zâlike yevmut tegâbun(tegâbuni), ve men yû’min billâhi ve ya’mel sâlihan yukeffir anhu seyyiâtihî ve yudhılhu cennâtin tecrî min tahtihel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
Toplanma vakti için Allah´ın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah´a inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- gün
- يَوْمَ
- ي و م
- sizi topladığı
- يَجْمَعُكُمْ
- ج م ع
- günü için
- لِيَوْمِ
- ي و م
- toplanma
- الْجَمْعِ
- ج م ع
- işte o
- ذَٰلِكَ
- günüdür
- يَوْمُ
- ي و م
- aldanma
- التَّغَابُنِ
- غ ب ن
- ve kim
- وَمَنْ
- inanırsa
- يُؤْمِنْ
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve yaparsa
- وَيَعْمَلْ
- ع م ل
- yararlı iş
- صَالِحًا
- ص ل ح
- örter
- يُكَفِّرْ
- ك ف ر
- onun
- عَنْهُ
- kötülüklerini
- سَيِّئَاتِهِ
- س و ا
- ve onu sokar
- وَيُدْخِلْهُ
- د خ ل
- cennetlere
- جَنَّاتٍ
- ج ن ن
- akan
- تَجْرِي
- ج ر ي
- مِنْ
- altlarından
- تَحْتِهَا
- ت ح ت
- ırmaklar
- الْأَنْهَارُ
- ن ه ر
- kalırlar
- خَالِدِينَ
- خ ل د
- orada
- فِيهَا
- ebedi
- أَبَدًا
- ا ب د
- işte budur
- ذَٰلِكَ
- başarı
- الْفَوْزُ
- ف و ز
- büyük
- الْعَظِيمُ
- ع ظ م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Toplanma vakti için Allah´ın sizi toplayacağı günü düşün. O gün aldanışın ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah´a inanır ve salih amel işlerse, Allah onun kötülüklerini örter ve onu içinden ırmaklar akan, ebedî kalacakları cennetlere sokar. İşte bu büyük başarıdır.
- Diyanet Vakfı: Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür. (Ancak) kim Allah´a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sizi o dernek gününe dereceği (toplanma günü için toplayacağı gün var ya), işte o gün teğabün (kar ve zarar) günüdür, her kim Allah´a iman eder de yaraşıklı iş yaparsa, Allah onun kabahatlarını örter ve onu içinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte büyük kurtuluş odur.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Toplanma günü için sizi topladığı zaman var ya, işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür. Kim Allah´a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.
- Ali Fikri Yavuz: Sizi, o toplanma günü (hesab) için bir araya getireceği günü (kıyameti) hatırla. İşte bu, (kâfirler için) aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve onu, (ağaçları) altından ırmaklar akar cennetlere koyar; ebedî olarak oralarda kalıcılar oldukları halde... İşte bu, çok büyük kurtuluştur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sizi o dernek gününe dereceği gün ki o gün tegabün günü (kâr ve zarar günü)dür, her kim Allaha iyman eder de yaraşıklı iş yaparsa Allah onun kabahatlerini örter de onu altından ırmaklar akar cennetlere kor, öyle ki ebediyyen onlarda kalmak üzere, işte büyük kurtuluş odur.
- Fizilal-il Kuran: Toplanma günü (hesap günü) için, sizi bir araya getirdiği zaman, işte o, kimin aldandığının ortaya çıkacağı gündür. Kim Allah´a inanmış ve yararlı işler yapmışsa, Allah onun kötülüklerini örter ve onu, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar orada ebedi kalırlar. İşte büyük başarı budur.
- Hasan Basri Çantay: (Evet, «yapdığınız şeyler mutlakaa size haber verilecekdir») O günde ki (Allah) o toplama günü için hepinizi bir araya getirecek. İşte bu, aldanma günüdür. Kim Allaha îman eder, iyi amel (ve hareket) de de bulunursa, O, bunun kötülüklerini örter, onu altlarından ırmaklar akan cennetlere — kendileri içlerinde ebedî, sermedî kalıcı olmak üzere — sokar. İşte büyük kurtuluş (ve seâdet) budur.
- İbni Kesir: Sizi toplanma günü için topladığı gün; işte o gün, kimin aldandığının açığa çıkacağı gündür. Kim, Allah´a inanır ve salih amel işlerse; Allah onun kötülüklerini örter ve onu, altından ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: O gün ki sizi toplanma günü için toplayıverir, işte o bir Tegâbün (bir kâr ve zarar) günüdür. Ve her kim Allah´a imân eder ve sâlih amellerde bulunursa onun günahlarını yarlığar ve altlarından ırmaklar akan cennetlere orada ebedîyyen kalıcılar olmak üzere girdirir. İşte en büyük necât odur.
- Tefhim-ul Kuran: Sizi toplanma günü için bir arada toplayacağı gün; Kim Allah´a iman edip salih bir amelde bulunursa, (Allah) onun kötülüklerini örter ve içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük ´mutluluk ve kurtuluş (fevz)´ budur.
Resim yüklenemedi.