Your browser doesn’t support HTML5 audio
لَقَدْ جَآءَكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِٱلْمُؤْمِنِينَ رَءُوفٌ رَّحِيمٌ
Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz(azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bil mu’minîne raûfun rahîm(rahîmun).
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- andolsun
- لَقَدْ
- size gelmiştir
- جَاءَكُمْ
- ج ي ا
- bir Elçi
- رَسُولٌ
- ر س ل
- مِنْ
- içinizden
- أَنْفُسِكُمْ
- ن ف س
- ağır gelen
- عَزِيزٌ
- ع ز ز
- ona
- عَلَيْهِ
- مَا
- sıkıntıya uğramanız
- عَنِتُّمْ
- ع ن ت
- düşkün
- حَرِيصٌ
- ح ر ص
- size
- عَلَيْكُمْ
- mü’minlere
- بِالْمُؤْمِنِينَ
- ا م ن
- şefkatli
- رَءُوفٌ
- ر ا ف
- merhametlidir
- رَحِيمٌ
- ر ح م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
- Diyanet Vakfı: Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, size kendinizden gayet izzetli bir peygamber geldi; zorlanmanız ona ağır geliyor, üstünüze çokça titriyor; mü´minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir.
- Ali Fikri Yavuz: Andolsun, size, içinizden bir Peygamber geldi ki, zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer. Size çok düşkündür; müminlere çok merhametlidir, onlara hayır diler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şanım hakkı için size bir Resul geldi ki: kendinizden, gayet ızzetli, zorlanmanız ona ağır geliyor, üstünüze hırs ile titriyor, mü´minlere raûf, rahîmdir
- Fizilal-il Kuran: Size kendinizden öyle bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz ağırına gider, size son derece düşkün, mü´minlere karşı şefkatli ve merhametlidir.
- Hasan Basri Çantay: Andolsun, size kendinizden öyle bir peygamber gelmişdir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güc gelir. Üstünüze çok düşkündür. Mü´minleri cidden esirgeyicidir, bağışlayıcıdır o..
- İbni Kesir: Andolsun ki; size kendinizden bir peygamber gelmiştir. Sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelir. Sizin üzerinize düşkündür, mü´minlere rauf ve rahim´ dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Kasem olsun, size kendi cinsinizden bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız O´nun üzerine pek güç gelir, üzerinize çok düşkündür. Mü´minler hakkında pek şefkatli ve pek merhametlidir.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, size içinizden sıkıntıya düşmeniz onun gücüne giden, size pek düşkün, mü´minlere de şefkatli ve esirgeyici olan bir peygamber gelmiştir.
Resim yüklenemedi.