Your browser doesn’t support HTML5 audio
عَفَا ٱللَّهُ عَنكَ لِمَ أَذِنتَ لَهُمْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُوا۟ وَتَعْلَمَ ٱلْكَٰذِبِينَ
Afallâhu ank(anke), lime ezinte lehum hattâ yetebeyyene lekellezîne sadakû ve ta´lemel kâzibîn(kâzibîne).
Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- affetsin
- عَفَا
- ع ف و
- Allah
- اللَّهُ
- seni
- عَنْكَ
- niçin
- لِمَ
- izin verdin
- أَذِنْتَ
- ا ذ ن
- onlara
- لَهُمْ
- kadar
- حَتَّىٰ
- iyice belli olana
- يَتَبَيَّنَ
- ب ي ن
- sana
- لَكَ
- kimseler
- الَّذِينَ
- doğru söyleyen(ler)
- صَدَقُوا
- ص د ق
- ve öğreninceye
- وَتَعْلَمَ
- ع ل م
- yalan söyleyenler
- الْكَاذِبِينَ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Allah, seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?
- Diyanet Vakfı: Allah seni affetti. Fakat doğru söyleyenler sana iyice belli olup, sen yalancıları bilinceye kadar onlara niçin izin verdin?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Allah seni affetti ya! Neden doğru söyleyenler sence belli oluncaya ve yalancıları öğreninceye kadar beklemedin de onlara izin verdin?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Allah seni affetsin. Doğru söyleyenler kimler, gerçekten yalancılar kimlerdir, bunların iyice belli olmasını beklemeden niçin onlara izin verdin?
- Ali Fikri Yavuz: Ey Yüce Peygamber! Allah senden hüznü gidersin; şu doğru söyleyenler sana belli oluncaya ve sen yalancıları bilinceye kadar, neden beklemeyip onlara izin verdin? (bekleyip de, özründe sadık olanlarla yalancı bulunanları bileydin).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Allah senden afvetti ya, şu neden onlara izin verdin de beklemedin ki doğru söyliyenler sence tebeyyün ede ve yalancıları bilesin?
- Fizilal-il Kuran: Allah affetsin seni. Kimlerin doğru söylediği belli oluncaya ve kimlerin yalancı olduğunu belirleyinceye kadar onlara niçin izin verdin?
- Hasan Basri Çantay: Hay Allah aafiyet veresice, şu (özründe) saadık olanlar sana besbelli oluncaya ve sen o yalancıları bilinceye kadar, neden izin verdin onlara?
- İbni Kesir: Allah seni affetsin. Doğrular sana besbelli olup yalancıları bilmeden önce neden onlara izin verdin?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Allah Teâlâ seni affetsin, ne için sadâkatte bulunanlar sence tayin edinceye ve sen yalancıları bilinceye kadar (beklemeden) onlara izin verdin.
- Tefhim-ul Kuran: Allah seni affetsin; doğru söyleyenler sana açıkça belli oluncaya ve yalancıları da öğreninceye kadar niye onlara izin verdin?
Resim yüklenemedi.