Your browser doesn’t support HTML5 audio
إِنَّمَا يَسْتَـْٔذِنُكَ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلْيَوْمِ ٱلْءَاخِرِ وَٱرْتَابَتْ قُلُوبُهُمْ فَهُمْ فِى رَيْبِهِمْ يَتَرَدَّدُونَ
İnnemâ yeste´zinulkellezîne lâ yu´minûne billâhi vel yevmil âhiri vertâbet kulûbuhum fe hum fî reybihim yetereddedûn(yetereddedûne).
Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kendileri de o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ancak
- إِنَّمَا
- senden izin isterler
- يَسْتَأْذِنُكَ
- ا ذ ن
- kimseler
- الَّذِينَ
- لَا
- inanmayan
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve gününe
- وَالْيَوْمِ
- ي و م
- ahiret
- الْاخِرِ
- ا خ ر
- ve kuşkuya düşen
- وَارْتَابَتْ
- ر ي ب
- kalbleri
- قُلُوبُهُمْ
- ق ل ب
- kendileri
- فَهُمْ
- içinde
- فِي
- şüpheleri
- رَيْبِهِمْ
- ر ي ب
- bocalayıp duranlar
- يَتَرَدَّدُونَ
- ر د د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kendileri de o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
- Diyanet Vakfı: Ancak Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ancak, Allah´a ve ahiret gününe inanmayan ve kalpleri işkilli olup işkilleri içinde çalkalanlar savaşa çıkmak için, senden izin isterler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onların kalbleri hep işkillidir. Bundan dolayı şüphe içinde bocalayıp dururlar.
- Ali Fikri Yavuz: Senden ancak izin istiyenler, Allah’a ve âhiret gününe iman etmiyenler, kalbleri şüpheye düşenlerdir. Onlar, şüpheleri içinde bocalayıp dururlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ancak o kimseler senden istizan ederler ki Allaha ve Âhıret gününe inanmazlar ve kalbleri işkillidir de işkilleri içinde çalkanır dururlar
- Fizilal-il Kuran: Senden savaştan muaf tutulmaları yolunda izin isteyenler, Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuya kapılıp bu kuşkuları içinde bocalayanlardır.
- Hasan Basri Çantay: Senden ancak Allaha ve âhiret gününe inanmaz, kalbleri şek ve şübheye düşüb de kendilerini o şübhelerinin içinde şaşırıb bocalar kimseler izin isterler.
- İbni Kesir: Senden; ancak, Allah´a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalbleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayanlar izin isterler.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Senden ancak o kimseler (cihada iştirak etmemek için) izin isterler ki, Allah Teâlâ´ya ve ahiret gününe inanmazlar ve onların kalpleri şekke düşmüştür. Artık onlar o şekk (ve şüphelerinde) mütereddit bulunur dururlar.
- Tefhim-ul Kuran: Senden, yalnızca Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp da kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Resim yüklenemedi.