Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ إِنَّمَا ٱلصَّدَقَٰتُ لِلْفُقَرَآءِ وَٱلْمَسَٰكِينِ وَٱلْعَٰمِلِينَ عَلَيْهَا وَٱلْمُؤَلَّفَةِ قُلُوبُهُمْ وَفِى ٱلرِّقَابِ وَٱلْغَٰرِمِينَ وَفِى سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱبْنِ ٱلسَّبِيلِ ۖ فَرِيضَةً مِّنَ ٱللَّهِ ۗ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
İnnemas sadakâtu lil fukarâi vel mesakîni vel âmilîne aleyhâ vel muellefeti kulûbuhum ve fîr rikâbi vel gârimîne ve fî sebîlillâhi vebnissebîl(vebnissebîli), farîdaten minallâh(minallâhi), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).
Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şüphesiz ancak
- إِنَّمَا
- sadakalar (zekatlar)
- الصَّدَقَاتُ
- ص د ق
- fakirlere mahsustur
- لِلْفُقَرَاءِ
- ف ق ر
- ve düşkünlere
- وَالْمَسَاكِينِ
- س ك ن
- ve çalışan memurlara
- وَالْعَامِلِينَ
- ع م ل
- onlar üzerinde
- عَلَيْهَا
- ve ısındırılacak olanlara
- وَالْمُؤَلَّفَةِ
- ا ل ف
- kalbleri
- قُلُوبُهُمْ
- ق ل ب
- وَفِي
- ve kölelere
- الرِّقَابِ
- ر ق ب
- ve borçlulara
- وَالْغَارِمِينَ
- غ ر م
- وَفِي
- ve yoluna
- سَبِيلِ
- س ب ل
- Allah
- اللَّهِ
- ve oğluna (yolcuya)
- وَابْنِ
- ب ن ي
- yol (yolcuya)
- السَّبِيلِ
- س ب ل
- bir farz olarak
- فَرِيضَةً
- ف ر ض
- -tan
- مِنَ
- Allah-
- اللَّهِ
- ve Allah
- وَاللَّهُ
- bilendir
- عَلِيمٌ
- ع ل م
- hüküm ve hikmet sahibidir
- حَكِيمٌ
- ح ك م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sadakalar (zekâtlar), Allah’tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
- Diyanet Vakfı: Sadakalar (zekâtlar) Allah´tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm´a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sadakalar, ancak fakirler, miskinler, zekat toplama görevlileri, kalpleri islamiyete ısındırılmak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar içindir. Allah tarafından kesin olarak böyle farz edildi. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sadakalar ancak şunlar içindir: Fakirler, yoksullar, o işte çalışan görevliler, müellefe-i kulûb (kalbleri İslâm´a ısındırılacaklar), köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar. Allah tarafından böyle farz kılındı. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
- Ali Fikri Yavuz: Sadakalar (zekâtlar), Allah tarafından bir farz olarak ancak şunlar içindir: Fakirler, miskinler, zekât toplayıcıları, kalbleri müslümanlığa ısındırılmak istenenler, mükâteb köleler, borçlular, Allah yolundaki gaziler ve yolda kalmışlar. Allah Alîm’dir, Hakîm’dir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sadakalar ancak şunlar içindir: fukara, mesâkîn, onun üzerine me´mur olanlar, müellefetülkulûb, rakabeler hakkında borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar, Allah tarafından kat´î olarak böyle farz buyuruldu, ve Allah alîmdir, hakîmdir
- Fizilal-il Kuran: Sadakalar (zekât gelirleri) sadece yoksullara, düşkünlere, zekât toplamakla görevli memurlara, kalpleri islâma ısındırılmak istenenlere, sözleşmeli kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışanlara ve yarı yolda kalanlara verilir. Bu paylaştırma sırası Allah tarafından belirlenmiştir. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.
- Hasan Basri Çantay: Sadakalar, Allahdan bir farz olarak, ancak fakirlere, miskinlere, (sadakaların) üzerine me´mur olanlara, kalbleri (müslümanlığa) alışdırılmak istenenlere, kölelere, esirlere, (borcundan fazla nisaabı olmayan) borçlulara, Allah yolunda (harcamıya) ve yol oğluna (ya´ni memleketinde zengin bile olsa meşru´ bir maksadla seyr-ü sefer ederken muhtâc kalmış olan yolculara) mahsusdur. Allah hakkıyle bilendir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.
- İbni Kesir: Sadakalar, Allah´tan bir farz olarak; ancak fakirler, miskinler, sadaka üzerinde memur olanlar, kalbleri ısındırılanlar, köleler, borçlular, Allah yolunda olanların ve yolda kalanların uğruna sarfedilir. Ve Allah; Alim´ dir, Hakim´dir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sadakalar, ancak fakirlere, miskinlere, onun üzerine memur olanlara, kalpleri telif edilmiş bulunanlara, azad edilecek kölelere, borçlulara, Allah yolunda cihada atılanlara ve yolculara Allah tarafından bir fariza olarak (mahsustur) ve Allah Teâlâ alîmdir, hakîmdir.
- Tefhim-ul Kuran: Sadakalar, -Allah´tan bir farz olarak -yalnızca fakirler, düşkünler, (zekât) işinde görevli olanlar, kalbleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Resim yüklenemedi.