Your browser doesn’t support HTML5 audio
كُلُوا۟ وَٱشْرَبُوا۟ هَنِيٓـًٔۢا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Kulû veşrebû henîen bi mâ kuntum ta’melûne.
(19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- yeyin
- كُلُوا
- ا ك ل
- ve için
- وَاشْرَبُوا
- ش ر ب
- afiyetle
- هَنِيئًا
- ه ن ا
- karşılık
- بِمَا
- olduklarınıza
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- yapıyor(lar)
- تَعْمَلُونَ
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (19-20) Onlara, “Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.
- Diyanet Vakfı: (19-20) Onlara: Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yaptıklarınıza karşılık yeyin, için, afiyetler olsun ,
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Onlara): «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için» (denilir.)
- Ali Fikri Yavuz: (Allah onlara şöyle buyurur: Dünyada iman ve ibadet edib) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için;
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Yeyin için, afiyetler olsun çalıştığınız için
- Fizilal-il Kuran: Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!
- Hasan Basri Çantay: (Şöyle denilir:) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».
- İbni Kesir: İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.
- Tefhim-ul Kuran: «Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.»
Resim yüklenemedi.