Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَكَفَىٰ بِٱللَّهِ شَهِيدًۢا بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ إِن كُنَّا عَنْ عِبَادَتِكُمْ لَغَٰفِلِينَ
Fe kefâ billâhi şehîden beynenâ ve beynekum in kunnâ an ibâdetikum le gâfilîn(gâfilîne).
“Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şimdi yeter
- فَكَفَىٰ
- ك ف ي
- Allah
- بِاللَّهِ
- şahit olarak
- شَهِيدًا
- ش ه د
- aramızda
- بَيْنَنَا
- ب ي ن
- ve sizin aranızda
- وَبَيْنَكُمْ
- ب ي ن
- şüphesiz
- إِنْ
- biz idik
- كُنَّا
- ك و ن
- -dan
- عَنْ
- sizin tapınmanız-
- عِبَادَتِكُمْ
- ع ب د
- habersiz
- لَغَافِلِينَ
- غ ف ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.”
- Diyanet Vakfı: Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu!» diyecekler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim haberimiz yoktur» (diyecekler).
- Ali Fikri Yavuz: Şimdi sizinle bizim aramızda şâhid olarak Allah yeter. Doğrusu, ey müşrikler, sizin ibadetinizden, bizim aslâ haberimiz yoktu (çünkü işitmez, görmez ve duymazdık.)”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şimdi sizinle bizim aramızda şahid olarak, Allah yeter doğrusu «sizin ibadetinizden bizim asla haberimiz yoktu»
- Fizilal-il Kuran: Aramızda şahit olarak Allah yeterlidir. Gerçekten sizin bize taptığınızdan haberimiz yoktu.
- Hasan Basri Çantay: «Bizimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter. Biz sizin tapmanızdan şübhesiz ki gaafildik (habersizdik)».
- İbni Kesir: Allah, sizinle bizim aramızda şahid olarak yeter. Sizin tapınmanızdan haberimiz yoktur.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «İmdi Allah Teâlâ, bizim aramızla sizin aranızda şahit olmak için yeter. Muhakkak ki, biz sizin tapınmanızdan elbette habersiz idik.»
- Tefhim-ul Kuran: «Bizim ile sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin ibadetinizden habersizlerdik.»
Resim yüklenemedi.