Your browser doesn’t support HTML5 audio
۞ وَقَالَ نِسْوَةٌ فِى ٱلْمَدِينَةِ ٱمْرَأَتُ ٱلْعَزِيزِ تُرَٰوِدُ فَتَىٰهَا عَن نَّفْسِهِۦ ۖ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا ۖ إِنَّا لَنَرَىٰهَا فِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
Ve kâle nisvetun fîl medînetimre’etul azîzi turâvidu fetâhâ an nefsih(nefsihî), kad şegafehâ hubbâ(hubben), innâ le nerâhâ fî dalâlin mubîn(mubînin).
Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve dediler ki
- وَقَالَ
- ق و ل
- birtakım kadınlar
- نِسْوَةٌ
- ن س و
- فِي
- şehirde
- الْمَدِينَةِ
- م د ن
- karısı
- امْرَأَتُ
- م ر ا
- Vezir’in
- الْعَزِيزِ
- ع ز ز
- murad almak istemiş
- تُرَاوِدُ
- ر و د
- uşağının
- فَتَاهَا
- ف ت ي
- عَنْ
- nefsinden
- نَفْسِهِ
- ن ف س
- muhakak
- قَدْ
- onun bağrını yakmış
- شَغَفَهَا
- ش غ ف
- sevda
- حُبًّا
- ح ب ب
- elbette biz
- إِنَّا
- onu görüyoruz
- لَنَرَاهَا
- ر ا ي
- içinde
- فِي
- bir sapıklık
- ضَلَالٍ
- ض ل ل
- açık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
- Diyanet Vakfı: Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusuf´un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Şehirdeki bir takım kadınlar da: «Azizin karısı delikanlısının nefsinden murat istiyormuş (onunla birlikte olmak istiyormuş), onun aşkından yüreğinin zarı çatlamış; karı besbelli çıldırmış!» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Şehirde bazı kadınlar da «Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli...» dediler.
- Ali Fikri Yavuz: Şehirdeki bir takım kadınlar da dediler ki: “- Vezir’in karısı, delikanlısının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Ona olan aşkı, kalbinin içine nüfuz etmiş. O hanımı görüyoruz ki, çıldırmış besbelli...
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Şehirde bir takım kadınlar da Azîzin karısı, dediler: delikanlısının nefsinden murad isteyormuş ona aşkından yüreğinin zarı çatlamış, karı bes belli çıldırmış
- Fizilal-il Kuran: Şehirdeki birtakım kadınlar «Başbakanın karısı, kölesini yatağına çağırmış; delikanlının aşkı iliklerine işlemiş; anlaşılan (gördüğümüz o ki), iyice sapıtmış» dediler.
- Hasan Basri Çantay: Şehirdeki bir kısım kadınlar: «Azîzin karısı, delikanlısının nefsinden murad almak istiyormuş. Sevgi, yüreğinin zarına işlemiş! Görüyoruz ki o, muhakkak apaçık bir sapıklıkdadır» dedi (ler).
- İbni Kesir: Şehirde bir takım kadınlar dediler ki: Aziz´in karısı delikanlısını kendine ram etmek istiyormuş, sevgisi bağrını yakmış. Görüyoruz ki; o, apaçık bir sapıklıktadır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve şehirdeki birtakım kadınlar dedi ki: «Azîz´in refikası, genç kölesinin nefsinden muradını almak istiyormuş. Muhakkak ki, onun yüreğini kaplayan ince deriyi bir sevgi parçalamış. Şüphe yok ki, biz onu elbette bir apaçık sapıklık içinde görüyoruz.»
- Tefhim-ul Kuran: Şehirde (birtakım) kadınlar: «Aziz (Vezir´) in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görmekteyiz.» dedi.
Resim yüklenemedi.