Your browser doesn’t support HTML5 audio
قَالَ لَا يَأْتِيكُمَا طَعَامٌ تُرْزَقَانِهِۦٓ إِلَّا نَبَّأْتُكُمَا بِتَأْوِيلِهِۦ قَبْلَ أَن يَأْتِيَكُمَا ۚ ذَٰلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِى رَبِّىٓ ۚ إِنِّى تَرَكْتُ مِلَّةَ قَوْمٍ لَّا يُؤْمِنُونَ بِٱللَّهِ وَهُم بِٱلْءَاخِرَةِ هُمْ كَٰفِرُونَ
Kâle lâ ye’tikumâ taâmun turzekânihî illâ nebbe’tukumâ bi te’vîlihî kable en ye’tiyekumâ, zâlikumâ mimmâ allemenî rabbî, innî terektu millete kavmin lâ yu’minûne billâhi ve hum bil âhiretihum kâfirûn(kâfirûne).
Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- (Yusuf) şöyle dedi
- قَالَ
- ق و ل
- لَا
- size gelmez
- يَأْتِيكُمَا
- ا ت ي
- bir yemek
- طَعَامٌ
- ط ع م
- rızık olarak verilen
- تُرْزَقَانِهِ
- ر ز ق
- mutlaka
- إِلَّا
- size haber vermiş olurum
- نَبَّأْتُكُمَا
- ن ب ا
- bunun yorumunu
- بِتَأْوِيلِهِ
- ا و ل
- önceden
- قَبْلَ
- ق ب ل
- أَنْ
- size gelmeden
- يَأْتِيَكُمَا
- ا ت ي
- bu
- ذَٰلِكُمَا
- şeylerdendir
- مِمَّا
- bana öğrettiği
- عَلَّمَنِي
- ع ل م
- Rabbimin
- رَبِّي
- ر ب ب
- şüphesiz ben
- إِنِّي
- terk ettim
- تَرَكْتُ
- ت ر ك
- dinini
- مِلَّةَ
- م ل ل
- bir kavmin
- قَوْمٍ
- ق و م
- لَا
- inanmıyorlar
- يُؤْمِنُونَ
- ا م ن
- Allah’a
- بِاللَّهِ
- ve onlar
- وَهُمْ
- ahireti
- بِالْاخِرَةِ
- ا خ ر
- onlar
- هُمْ
- inkar ediyorlar
- كَافِرُونَ
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yûsuf dedi ki: “Sizin yiyeceğiniz yemek size gelmeden önce, onun ne olduğunu bildiririm. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Ben, Allah’a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir milletin dinini bıraktım.”
- Diyanet Vakfı: (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben Allah´a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım. Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yusuf şöyle dedi: «Size yiyeceğiniz bir yemek gelecek ya, işte, o gelmeden önce kesinlikle ben size bunun tabirini bildirmiş olurum. Bu, bana Rabbimin öğrettiklerindendir. Çünkü ben, Allaha inanmayan ve hepsi ahireti inkar eden bir toplululuğun dinini bıraktım.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yusuf dedi ki: «Size yiyecek olarak verilecek bir yemek gelmeden önce onun tabirini size bildiririm. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah´a inanmayan ve ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terkettim.»
- Ali Fikri Yavuz: Yûsuf, delikanlılara şöyle dedi: “- Size rızık olarak verilecek bir yemek, daha size gelmeden önce onun ne çeşit ve nasıl bir yemek olduğunu size haber verdim. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben, Allah’a, inanmıyan ve topyekûn ahireti inkâr eden bir kavmin dinini terk ettim.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Dedi ki: size merzuk olacağınız bir taam gelecek a her halde o gelmezden evvel ben size bunun ta´birini haber vermiş bulunurum, bu bana rabbımın ta´lim buyurduklarındandır, çünkü ben, Allaha inanmıyan ve hep Âhıreti inkâr edenlerden ıbaret bulunan bir kavmin milletini bıraktım
- Fizilal-il Kuran: Yusuf dedi ki; «Payınıza ayrılan yemek, henüz önünüze gelmeden önce onun ne olduğunu size bildirebilirim. Bu önsezi bana Allah´ın öğrettiği bilgilerdendir. Ben Allah´a inanmayan ve ahireti inkâr eden milletin dininden çıktım.»
- Hasan Basri Çantay: Dedi ki: «Size rızıklanacağınız bir taam gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu, Rabbimin bana öğretdiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allaha inanmaz bir kavmin dînini — ki onlar âhireti inkâr edenlerin ta kendileridir — terketdim».
- İbni Kesir: Dedi ki: Size rızık olmak üzere verilen yemeklerin gelmesinden önce onun yorumunu bildiririm. Bu; Rabbımın bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah´a inanmaz bir kavmin dinini terkettim. Hem onlar, ahirete küfrederdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Hazreti Yusuf da dedi ki: «İkinize merzûk olacağınız bir taam gelmez ki, illâ ben onu daha size gelmeden evvel haber veririm. Bunlar bana Rabbimin talim buyurmuş olduğu şeylerdendir. Şüphe yok ki, ben Allah Teâlâ´ya imân etmez olan bir kavmin milletini (dinini) terkettim ve onlar (evet), onlar ahireti münkir kimselerdir.»
- Tefhim-ul Kuran: Dedi ki: «Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm. Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir. Doğrusu ben, Allah´a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim.»
Resim yüklenemedi.