Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَلَمَّا رَجَعُوٓا۟ إِلَىٰٓ أَبِيهِمْ قَالُوا۟ يَٰٓأَبَانَا مُنِعَ مِنَّا ٱلْكَيْلُ فَأَرْسِلْ مَعَنَآ أَخَانَا نَكْتَلْ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ
Fe lemmâ receû ilâ ebîhim kâlû yâ ebânâ munia minnel keylu fe ersil meanâ ehânâ nektel ve innâ lehu le hâfizûn(hâfizûne).
Onlar, babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz” dediler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- zaman
- فَلَمَّا
- döndükleri
- رَجَعُوا
- ر ج ع
- إِلَىٰ
- babalarına
- أَبِيهِمْ
- ا ب و
- dediler ki
- قَالُوا
- ق و ل
- babamız
- يَا أَبَانَا
- ا ب و
- men’edildi
- مُنِعَ
- م ن ع
- bizden
- مِنَّا
- ölçü
- الْكَيْلُ
- ك ي ل
- (oyüzden) gönder
- فَأَرْسِلْ
- ر س ل
- bizimle beraber
- مَعَنَا
- kardeşimizi
- أَخَانَا
- ا خ و
- ölç(üp al)alım
- نَكْتَلْ
- ك ي ل
- şüphesiz biz
- وَإِنَّا
- onu
- لَهُ
- mutlaka koruruz
- لَحَافِظُونَ
- ح ف ظ
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar, babalarına döndüklerinde, “Ey babamız! Bize artık zahire verilmeyecek. Kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle gönder ki zahire alalım. Onu biz elbette koruruz” dediler.
- Diyanet Vakfı: Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı. Kardeşimizi (Bünyamin´i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Böylece babalarına döndükleri vakit: «Ey babamız, bizden zahire yasaklandı. Bu kere kardeşimizi bizimle beraber gönder ki ölçüp alalım ve muhakkak biz onu koruruz.» dediler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Böylece dönüp babalarına geldikleri vakit, dediler ki: «Ey babamız! Bizden ölçek menedildi (bize zahire verilmeyecek). Bu kere kardeşimizi de bizimle gönder ki, ölçek alabilelim. Biz onu kesinlikle koruyacağız.»
- Ali Fikri Yavuz: Bu şekilde babalarına döndükleri zaman, şöyle dediler: “- Ey Babamız! Bizden ölçek (zahire) menedildi. Şimdi kardeşimizi (Bünyamin’i) bizimle beraber gönder de zahire ölçüp alalım. Biz muhakkak onu koruruz.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bu suretle vaktâ ki babalarına döndüler, ey pederimiz! Dediler: bizden ölçek men´edildi, bu kerre kardeşimizi bizimle beraber gönder ölçüp alalım ve her halde biz onu muhafaza ederiz
- Fizilal-il Kuran: Yusuf´un kardeşleri babalarının yanına dönünce dediler ki; «Ey babamız, erzak almamız yasaklandı, kardeşimizi bizimle birlikte gönder ki, erzak alabilelim, biz onu kesinlikle koruruz.»
- Hasan Basri Çantay: Bu suretle babalarına döndükleri zaman: «Ey babamız, dediler, bizden ölçek men olundu. (Bu sefer) kardeşimizi de bizimle beraber yolla da ölçek alalım. Biz her halde onu muhaafaza edicileriz».
- İbni Kesir: Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız; artık bize zahire verilmeyecek. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de zahiremizi alalım. Biz herhalde onu koruruz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Vaktâ ki babalarına dönüverdiler, dediler ki: «Ey pederimiz! Bizden zahire men edildi, artık bizimle beraber kardeşimizi de gönder ki, zahire alalım ve muhakkak ki biz onun için elbette muhafız kimseleriz.»
- Tefhim-ul Kuran: Böylelikle babalarına döndükleri zaman, dediler ki: «Ey babamız, ölçek bizden engellendi. Bu durumda kardeşimizi bizimle gönder de erzakı alalım. Onu mutlaka biz koruyacağız.»
Resim yüklenemedi.