Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَمَّا دَخَلُوا۟ عَلَىٰ يُوسُفَ ءَاوَىٰٓ إِلَيْهِ أَخَاهُ ۖ قَالَ إِنِّىٓ أَنَا۠ أَخُوكَ فَلَا تَبْتَئِسْ بِمَا كَانُوا۟ يَعْمَلُونَ
Ve lemmâ dehalû alâ yûsufe âvâ ileyhi ehâhu, kâle innî ene ehûke fe lâ tebteis bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Yûsuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i yanına bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme” dedi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ne zaman ki
- وَلَمَّا
- girince
- دَخَلُوا
- د خ ل
- huzuruna
- عَلَىٰ
- Yusuf’un
- يُوسُفَ
- aldı
- اوَىٰ
- ا و ي
- yanına
- إِلَيْهِ
- kardeşini
- أَخَاهُ
- ا خ و
- dedi
- قَالَ
- ق و ل
- gerçekten ben
- إِنِّي
- ben
- أَنَا
- senin kardeşinim
- أَخُوكَ
- ا خ و
- فَلَا
- üzülme
- تَبْتَئِسْ
- ب ا س
- sebebiyle
- بِمَا
- كَانُوا
- ك و ن
- onların yaptıkları
- يَعْمَلُونَ
- ع م ل
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Yûsuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i yanına bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme” dedi.
- Diyanet Vakfı: Yusuf´un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve «Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Yusuf´un yanına girdikleri vakit, kardeşini yanına aldı ve: «Haberin olsun ben senin kardeşinim, sakın yapacaklarına göcürgenme (üzülme)!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Yusuf´un yanına girdikleri vakit, o, kardeşini (Bünyamin´i) yanında alıkoydu. Dedi ki: «Bilesin, ben, senin kardeşinim! İşte bundan dolayı onların yapacaklarına sakın üzülme!»
- Ali Fikri Yavuz: Yûsuf’un huzuruna vardıkları zaman, Yûsuf kardeşini (Bünyamin’i) yanına alıkoydu (ve ona): “- Ben senin kardeşinim, onların bize yapmış oldukları eziyetlere kederlenme” dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Vaktâ ki Yusüfün yanına girdiler, kardeşini kendine aldı ve ben, dedi: ben haberin olsun senin kardeşinim, sakın yapacaklarına göcürgenme
- Fizilal-il Kuran: Yakub´un oğulları, Yusuf´un yanına girdiklerinde o öz kardeşini bağrına basarak «Ben senin öz kardeşinim, onların yaptıkları kötülüklerden ötürü sakın tasalanma» dedi.
- Hasan Basri Çantay: (Biraderler) Yuusufun huzuruna girince o, kardeşini kendi yanına aldı: «Ben senin hakîkî kardeşinim. Onların (geçmişde hakkımızda) yapmış olduklarına tasalanma» dedi.
- İbni Kesir: Yusuf´un yanına girince; o, kardeşini yanına aldı ve: Ben senin kardeşinim, onların yapmış olduklarına artık üzülme, dedi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve Yusuf´un huzuruna girdikleri zaman, kardeşini yanına alıverdi. Ve dedi ki: «Şüphe yok ben senin kardeşinim, artık yapar oldukları şeyden dolayı mahzun olma.»
- Tefhim-ul Kuran: Yusuf´un yanına girdikleri zaman, o, kardeşini bağrına bastı: «Ben» dedi. «Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme.»
Resim yüklenemedi.