Your browser doesn’t support HTML5 audio
هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ضَيْفِ إِبْرَٰهِيمَ ٱلْمُكْرَمِينَ
Hel etâke hadîsu dayfi ibrâhîmel mukremîn(mukremîne).
(Ey Muhammed!) İbrahim’in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- -mi?
- هَلْ
- sana geldi-
- أَتَاكَ
- ا ت ي
- haberi
- حَدِيثُ
- ح د ث
- misafirlerinin
- ضَيْفِ
- ض ي ف
- İbrahim’in
- إِبْرَاهِيمَ
- ağırlanan
- الْمُكْرَمِينَ
- ك ر م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (Ey Muhammed!) İbrahim’in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi?
- Diyanet Vakfı: İbrahim´in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.)
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): İbrahim´in ikram edilen konuklarının haberi geldi mi sana?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey Muhammed! İbrahim´in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm), sana geldi mi, İbrahîm’in ikram edilen misafirlerinin haberi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Geldi mi sana İbrahimin ikram edilen müsafirlerinin kıssası?
- Fizilal-il Kuran: İbrahim´in şerefli misafirlerinin haberi sana geldi mi?
- Hasan Basri Çantay: İbrâhîmin (Allah indinde) şerefli müsâfirlerinin haberi sana geldi mi?
- İbni Kesir: Sana, İbrahim´in şerefli misafirlerinin haberi geldi mi?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sana geldi mi İbrahim´in ikram olunmuş olan müsafirlerinin kıssası?
- Tefhim-ul Kuran: (Ey Nebi!) Sana İbrahim´in ağırlanan konuklarının haberi geldi mi?
Resim yüklenemedi.