Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلِ ٱللَّهُمَّ فَاطِرَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ عَٰلِمَ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ أَنتَ تَحْكُمُ بَيْنَ عِبَادِكَ فِى مَا كَانُوا۟ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Kulillâhumme fâtıras semâvâti vel ardı âlimel gaybi veş şehâdeti ente tahkumu beyne ıbâdike fî mâ kânû fîhi yahtelifûn(yahtelifûne).
De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلِ
- ق و ل
- Allah’ım
- اللَّهُمَّ
- yoktan var eden
- فَاطِرَ
- ف ط ر
- gökleri
- السَّمَاوَاتِ
- س م و
- ve yeri
- وَالْأَرْضِ
- ا ر ض
- bilen
- عَالِمَ
- ع ل م
- görülmeyeni
- الْغَيْبِ
- غ ي ب
- ve görüleni
- وَالشَّهَادَةِ
- ش ه د
- (ancak) sen
- أَنْتَ
- hükmedersin
- تَحْكُمُ
- ح ك م
- arasında
- بَيْنَ
- ب ي ن
- kullarının
- عِبَادِكَ
- ع ب د
- فِي
- şeylerde
- مَا
- oldukları
- كَانُوا
- ك و ن
- hakkında
- فِيهِ
- ayrılığa düştükleri
- يَخْتَلِفُونَ
- خ ل ف
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen âlemi de bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de aşikârı da bilen Allah! Kullarının arasında, ayrılığa düştükleri şeyin hükmünü ancak sen vereceksin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah´ım, kullarının arasında o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah´ım! Kulların arasında, o ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında sen hüküm vereceksin.»
- Ali Fikri Yavuz: De ki: “- Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybi ve hazırı bilen Allahım! Kularının arasında, o ayrılığa düştükleri (dine ait) şeyler hakkında sen hüküm vereceksin.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: ey Gökleri ve Yeri yaradan ve gayb-ü şehadeti bilen Allahım! Kullarının arasında o ıhtılâf edip durdukları şeyler hakkında sen huküm vereceksin
- Fizilal-il Kuran: De ki: «Ey gökleri ve yeri yoktan var eden, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah´ım! Kullarının ayrılığa düştükleri konularda sen hükmedersin.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, gizliyi de, aşikârı da bilen Allah, kullarının arasında ihtilâf etmekde oldukları şeyler hakkındaki hükmü sen vereceksin».
- İbni Kesir: De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, görülmeyeni ve görüleni bilen Allah´ım; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kulların arasında Sen hükmedersin.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan ve gizli ve âşikâre olanı bilen Allah´ım! Sen kullarının arasında kendisinde ihtilâf eder oldukları şeyler hakkında hükmedersin.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve müşahade edilebileni de bilen Allah´ım. Anlaşmazlığa düştükleri şeylerde, kullarının arasında sen hüküm vereceksin.»