Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ أَرَءَيْتُمْ إِن كَانَ مِنْ عِندِ ٱللَّهِ وَكَفَرْتُم بِهِۦ وَشَهِدَ شَاهِدٌ مِّنۢ بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ عَلَىٰ مِثْلِهِۦ فَـَٔامَنَ وَٱسْتَكْبَرْتُمْ ۖ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Kul e reeytum in kâne min indillâhi ve kefertum bihî ve şehide şâhidun min benî isrâîle alâ mislihî fe âmene vestekbertum innallahe lâ yehdîl kavmez zâlimîn(zâlimîne).
De ki: “Ne dersiniz? Şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini (Tevrat’ta görerek) şahitlik edip inandığı hâlde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- hiç düşündünüz mü?
- أَرَأَيْتُمْ
- ر ا ي
- eğer
- إِنْ
- ise
- كَانَ
- ك و ن
- مِنْ
- katından
- عِنْدِ
- ع ن د
- Allah
- اللَّهِ
- ve siz inkar ettiyseniz
- وَكَفَرْتُمْ
- ك ف ر
- onu
- بِهِ
- ve görüp
- وَشَهِدَ
- ش ه د
- bir şahid
- شَاهِدٌ
- ش ه د
- -ndan
- مِنْ
- oğulları-
- بَنِي
- ب ن ي
- İsrail
- إِسْرَائِيلَ
- عَلَىٰ
- bunun benzerini
- مِثْلِهِ
- م ث ل
- ve inandığı halde
- فَامَنَ
- ا م ن
- siz tenezzül etmemişseniz
- وَاسْتَكْبَرْتُمْ
- ك ب ر
- şüphesiz
- إِنَّ
- Allah
- اللَّهَ
- لَا
- doğru yola iletmez
- يَهْدِي
- ه د ي
- bir toplumu
- الْقَوْمَ
- ق و م
- zalimlerden
- الظَّالِمِينَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Ne dersiniz? Şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini (Tevrat’ta görerek) şahitlik edip inandığı hâlde, siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız?). Şüphesiz Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola iletmez.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Hiç düşündünüz mü; şayet bu, Allah katından ise ve siz onu inkâr etmişseniz, İsrailoğullarından bir şahit de bunun benzerini görüp inandığı halde siz yine de büyüklük taslamışsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Şuna vicdanınızda bir baktınız mı: Eğer bu, Allah tarafından geldi de siz onu inkar ettiyseniz ve İsrail oğullarından bir şahit de onun benzerine şahitlik edip iman getirdi de siz kibirlenmek istediyseniz? Şüphe yok ki. Allah zalimleri doğru yola çıkarmaz.»
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki: «Ne dersiniz, eğer bu Kur´an Allah tarafından ise ve siz de onu inkâr etmişseniz, bununla birlikte İsrailoğulları´ndan bir şahit de onun bir benzerini (Tevrat´ta görüp) inanmışken siz hala büyüklük taslarsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şüphesiz ki, Allah zalim bir topluluğu doğru yola iletmez.»
- Ali Fikri Yavuz: (Yahudi’lere) de ki: “- Şunu iyice düşünüb bana haber verin: Eğer bu Kur’an Allah tarafından gönderilmiş de, siz onu inkâr ettinizse ve İsraîloğullarından bir şahid, Kur’an’ın (Tevhid esaslarında) benzerine (Tevrat’a ve ondaki manalara dayanarak) şahidlik edib iman getirdi de siz kibirlendinizse, (artık zalimler değil misiniz)? Şübhe yok ki Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: şuna vicdanınızda bir re´y edindiniz mi? Eğer bu, Allah tarafından da siz ona küfrettinizse ve Benî İsraîlden bir şâhid onun misline şehadet edip iyman getirdi de siz kibretmek istedinizse? Şübhe yok ki Allah zâlimleri doğru yola çıkarmaz
- Fizilal-il Kuran: De ki: «Hiç düşündünüz mü? Eğer bu Kur´an Allah katından olduğu halde siz onu tanımamışsanız; İsrailoğullarından bir şahid de bunun benzerini Tevrat´ta görüp inandığı halde siz inanmaya tenezzül etmemişseniz durumunuz nice olur? Şüphesiz Allah, zalim bir toplumu doğru yola iletmez.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Bana haber verin, eğer (bu Kur´an) Allah tarafından (gönderilmiş) olup da siz (buna rağmen) onu (inkâr ile) küfr ediyorsanız ve İsrâîl oğullarından bir şâhid de onun benzerine (istinaden) buna şâhidlik etmiş, îman etmiş olduğu halde siz (îman etmeyi) kibrinize yediremiyorsanız (zulmetmiş olmaz mısınız?). Şübhe yok ki Allah, o zaalimler güruhunu muvaffak etmez».
- İbni Kesir: De ki: Şayet Allah katından ise ve siz de onu inkar etmişseniz, İsrailoğullarından birisi de bunu böyle olduğuna dair şehadet edip inandığı halde siz yine de büyüklük taslamışsanız, zulmetmiş olmaz mısınız? Muhakkak ki Allah; zalimler güruhunu hidayete erdirmez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Bana haber veriniz! Eğer (Kur´an) Allah tarafından olup da siz onu inkâr eyledinizse ve İsrâiloğullarından bir şahit de onun misli üzerine şehâdette bulundu ve hemen imân etti de siz böbürlendi iseniz (zalimlerden olmaz mısınız?) Şüphe yok ki, Allah zalimler olan kavmi doğru bir yola muvaffak kılmaz.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Gördünüz mü haber verin; eğer (bu Kur´an,) Allah katından ise, siz de ona (karşı) küfretmişseniz ve İsrailoğullarından bir şahid de bunun bir benzerine şahidlik edip iman etmişse ve siz de büyüklük taslamışsanız (bunun sonucu ne olacak)? Şüphesiz Allah, zalim olan bir kavmi hidayete erdirmez.»
Resim yüklenemedi.