Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ لِلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَوْ كَانَ خَيْرًا مَّا سَبَقُونَآ إِلَيْهِ ۚ وَإِذْ لَمْ يَهْتَدُوا۟ بِهِۦ فَسَيَقُولُونَ هَٰذَآ إِفْكٌ قَدِيمٌ
Ve kâlellezîne keferû lillezîne âmenûlev kâne hayren mâ sebekûnâ ileyh(ileyhi), ve iz lem yehtedû bihî fe seyekûlûne hâzâ ifkun kadîm(kadîmun).
İnkâr edenler, inananlar için, “Eğer o Kur’an iyi bir şey olsaydı, onlar onu kabulde, bizi geçemezlerdi” dediler. Onunla doğru yolu bulamadıkları için; “Bu eski bir uydurmadır” diyecekler.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve dedi(ler)
- وَقَالَ
- ق و ل
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- kimseler için
- لِلَّذِينَ
- inanan(lar)
- امَنُوا
- ا م ن
- şayet
- لَوْ
- olsaydı
- كَانَ
- ك و ن
- iyi bir şey
- خَيْرًا
- خ ي ر
- مَا
- bizi geçemezlerdi
- سَبَقُونَا
- س ب ق
- ona (inanmada)
- إِلَيْهِ
- zaman ise
- وَإِذْ
- لَمْ
- hidayete ermedikleri
- يَهْتَدُوا
- ه د ي
- onunla
- بِهِ
- diyeceklerdir ki
- فَسَيَقُولُونَ
- ق و ل
- bu
- هَٰذَا
- bir yalandır
- إِفْكٌ
- ا ف ك
- eski
- قَدِيمٌ
- ق د م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: İnkâr edenler, inananlar için, “Eğer o Kur’an iyi bir şey olsaydı, onlar onu kabulde, bizi geçemezlerdi” dediler. Onunla doğru yolu bulamadıkları için; “Bu eski bir uydurmadır” diyecekler.
- Diyanet Vakfı: İnkâr edenler, iman edenler hakkında dediler ki: «Bu iş bir hayır olsaydı, onlar bizi geçemezlerdi.» Fakat onlar bununla doğru yola girmek arzusunda olmadıkları için «Bu eski bir yalandır» diyecekler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Bir de küfredenler, iman edenler hakkında dediler ki: «Eğer O bir hayır olsaydı, bizden önce ona koşmazlardı.» Bununla başarılı olamayınca da: « Bu, eski bir yalan.» diyecekler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: İnkâr edenler, iman edenler için: «Eğer İslâm´da bir hayır olsaydı onlar, onu kabulde bizi geçemezlerdi.» derler. Bununla muvaffak olamayınca da: «Bu eski bir yalandır.» diyeceklerdir.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de kâfirler, iman edenler hakkında şöyle dediler: “- Eğer o (Peygamberin dini) hayır olsaydı, bizden evvel (fakirler ve biçareler) ona koşmazlardı.” Böyle demekle, maksadlarına erişemeyince de; (Ku’an’ı inkâr etmek için) şöyle diyecekler: “- bu Kur’an eski bir yalandır.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Bir de küfredenler, iyman edenler hakkında dediler ki: eğer o bir hayr olsa idi bizden evvel ona koşmazlardı, bununla muvaffak olamayınca da şöyle diyecekler: bu eski bir yalan
- Fizilal-il Kuran: İnkar edenler inananlar için: «Eğer İslam iyi bir şey olsaydı, onlar ona uymada bizi geçemezlerdi» derler. Onlar doğru yola girmedikleri için de «Bu, eski bir uydurmadır» derler.
- Hasan Basri Çantay: O kâfirler, îman edenler hakkında dedi (ler) ki: «Eğer (îman) bir hayır olsaydı bizden evvel ona koşmazlardı». (Bunu söyleyenler) onunla hidâyeti kabul etmedikleri de «Bu, eski bir yalandır» diyeceklerdir.
- İbni Kesir: O küfredenler, inananlar için : Bu iş, bir hayır olsaydı; onlar bunda bizi geçemezlerdi, dediler. Onlar bununla hidayete ermediklerinden; bu, eski bir uydurmadır, diyeceklerdir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve kâfir olanlar, imân edenler için dedi ki: «Eğer bir hayır olsa idi bu hususta bizden öne bizi geçemezlerdi.» Ve onlar bununla (Kur´an ile) hidâyete eremedikleri vakit de hemen diyeceklerdir ki: «İşte bu, eski bir iftiradır.»
- Tefhim-ul Kuran: Küfretmekte olanlar, iman etmekte olanlar için dedi ki: «Eğer O (Kur´an veya iman) hayırlı bir şey olsaydı, ona bizden önce koşup yetişemezlerdi.» Oysa onlar, onunla hidayete ermediklerinden: «Bu, eski bir yalandır» diyecekler.
Resim yüklenemedi.