Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ أَرَءَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِى مَاذَا خَلَقُوا۟ مِنَ ٱلْأَرْضِ أَمْ لَهُمْ شِرْكٌ فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ ۖ ٱئْتُونِى بِكِتَٰبٍ مِّن قَبْلِ هَٰذَآ أَوْ أَثَٰرَةٍ مِّنْ عِلْمٍ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
Kul ereeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi erûnî mâzâ halakû minel ardı em lehum şirkun fîs semâvât(semâvâti), îtûnî bi kitâbin min kabli hâzâ ev esâretin min ilmin in kuntum sâdikîn(sâdikîne).
De ki: “Allah’ı bırakıp da taptıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, yeryüzünden neyi yaratmışlardır? Yoksa göklerin yaratılışında onların bir ortaklığı mı var? Eğer doğru söyleyenler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı olsun getirin bana!”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- gördünüz mü?
- أَرَأَيْتُمْ
- ر ا ي
- şeyleri
- مَا
- yalvardıklarınız
- تَدْعُونَ
- د ع و
- مِنْ
- başka
- دُونِ
- د و ن
- Allah’tan
- اللَّهِ
- bana gösterin
- أَرُونِي
- ر ا ي
- neyi?
- مَاذَا
- yarattılar onlar
- خَلَقُوا
- خ ل ق
- -den
- مِنَ
- yer-
- الْأَرْضِ
- ا ر ض
- yoksa
- أَمْ
- onların var (mı?)
- لَهُمْ
- bir ortaklığı
- شِرْكٌ
- ش ر ك
- فِي
- göklerde
- السَّمَاوَاتِ
- س م و
- bana getirin
- ائْتُونِي
- ا ت ي
- bir Kitap
- بِكِتَابٍ
- ك ت ب
- مِنْ
- önce
- قَبْلِ
- ق ب ل
- bundan
- هَٰذَا
- yahut
- أَوْ
- bir kalıntı
- أَثَارَةٍ
- ا ث ر
- -den
- مِنْ
- bilgi-
- عِلْمٍ
- ع ل م
- eğer
- إِنْ
- iseniz
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- doğrular(dan)
- صَادِقِينَ
- ص د ق
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Allah’ı bırakıp da taptıklarınızı gördünüz mü? Bana gösterin, yeryüzünden neyi yaratmışlardır? Yoksa göklerin yaratılışında onların bir ortaklığı mı var? Eğer doğru söyleyenler iseniz bundan önceki bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısı olsun getirin bana!”
- Diyanet Vakfı: De ki: Söylesenize! Allah´ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar; göstersenize bana! Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Şimdi baksanıza, şu sizin Allah´ın berisinden (Allah´tan başka) yalvarıp durduklannıza, gösterin bana, onlar yeryüzünün hangi parçasını yaratmışlar? Yoksa onların göklerde mi bir ortakları var? Haydi bana bundan önce (indirilmiş) bir kitap veya bir ilim kalıntısı getirin, eğer doğru söylüyorsanız!»
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ey Muhammed! De ki: «Allah´tan başka yalvardıklarınızı gördünüz mü? Onlar yerden ne yaratmışlar bana gösterin. Yoksa onların göklerin yaradılışında bir ortaklıkları mı var? Eğer siz doğru söyleyen kimseler iseniz bana bu Kur´an´dan önce indirilmiş bir kitap veya ilimden bir eser getirin.»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, o kâfirlere) de ki: “- Allah’dan başka ibadet ettiklerinizi bana bildirin; yerde olan şeylerden hangisini yarattıklarını bana gösterin. Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var, (gökleri Allah ile beraber mi yarattılar)? Haydin bana bu Kur’an’dan önce bir kitab, yahud ilimden bir eser getirin, eğer (söylediklerinizde) doğru iseniz.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki: şimdi baksanız a şu sizin Allahın berîsinden yalvarıb durduklarınıza, gösterin bana onlar Arzdan hangi cüz´ü yaratmışlar, yoksa onların Göklerde mi bir ortaklıkları var? Haydin bana bundan evvel bir kitab yâhud ılimden bir eser getirin eğer sadıksanız
- Fizilal-il Kuran: Ey Muhammed! De ki: «Allah´ı bırakıp taptığınız şeyleri gördünüz mü? Bana gösterin, onlar yerden neyi yarattılar? Yoksa göklerin yaratılışında onların bir ortağı mı var? Eğer doğru iseniz bundan önce inmiş olan bir kitap, yahut bir bilgi kalıntısını getirin.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Allâhı bırakıb da tapmakda olduklarınızın neydiğini bana haber verin. Onların yerden hangi şey´i yaratdıklarını bana gösterin». Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Bundan evvel bir kitab, yahud bir ilim artığı varsa, da´vânızda doğrucular iseniz, bana getirin.
- İbni Kesir: De ki: Allah´tan başka taptığınız şeyleri gördünüz mü? Yeryüzünde ne yaratmışlardır gösteriniz bana? Yoksa onların ortakları göklerde midir? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz; size indirilmiş bir kitab veya size intikal etmiş bir bilgi kalıntısı varsa, getirin bana.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Bana haber veriniz! Allah´tan başka tapar olduklarınızı bana gösteriniz, yerden neleri yaratıvermişlerdir. Yoksa onlar için göklerde bir ortaklık var mıdır? Bana bundan evvelki bir kitabı veya ilimden bir eseri getiriniz eğer siz sâdık kimseler oldu iseniz.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Gördünüz mü haber verin; Allah´tan başka tapmakta olduklarınız, yerden neyi yaratmışlar, bana gösterin? Yoksa onların göklerde bir ortaklığı mı var? Eğer doğru sözlüler iseniz, bundan önce bir kitap ya da ilim kalıntısı (veya bir eser) varsa, bana getirin.»
Resim yüklenemedi.