Your browser doesn’t support HTML5 audio
يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ ۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ٱسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكَفَرْتُم بَعْدَ إِيمَٰنِكُمْ فَذُوقُوا۟ ٱلْعَذَابَ بِمَا كُنتُمْ تَكْفُرُونَ
Yevme tebyaddu vucûhun ve tesveddu vucûh(vucûhun), fe emmellezînesveddet vucûhuhum e kefertum ba’de îmânikum fe zûkûl azâbe bimâ kuntum tekfurûn(tekfurûne).
O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- O gün
- يَوْمَ
- ي و م
- ağarır
- تَبْيَضُّ
- ب ي ض
- (bazı) yüzler
- وُجُوهٌ
- و ج ه
- kararır
- وَتَسْوَدُّ
- س و د
- (bazı) yüzler
- وُجُوهٌ
- و ج ه
- o zaman
- فَأَمَّا
- kimselere
- الَّذِينَ
- kararan
- اسْوَدَّتْ
- س و د
- yüzleri
- وُجُوهُهُمْ
- و ج ه
- inkar ettiniz ha? (denilir)
- أَكَفَرْتُمْ
- ك ف ر
- sonra
- بَعْدَ
- ب ع د
- inanmanızdan
- إِيمَانِكُمْ
- ا م ن
- öyle ise tadın
- فَذُوقُوا
- ذ و ق
- azabı
- الْعَذَابَ
- ع ذ ب
- karşılık
- بِمَا
- etmenize
- كُنْتُمْ
- ك و ن
- inkar
- تَكْفُرُونَ
- ك ف ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir.
- Diyanet Vakfı: Nice yüzlerin ağardığı, nice yüzlerin de karardığı günü (düşünün.) İmdi, yüzleri kararanlara: İnanmanızdan sonra kâfir mi oldunuz? Öyle ise inkâr etmiş olmanız yüzünden tadın azabı! (denilir).
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O kimi yüzlerin ağaracağı, kimi yüzlerin kararacağı günde yüzleri kara çıkanlara: «İnandıktan sonra inkar ettiniz öyle mi? O halde nankörlük etmenizin cezası olarak azabı tadın denilecek.
- Elmalılı Hamdi Yazır: O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: «İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın» (denecektir).
- Ali Fikri Yavuz: Kıyamet gününde bir takım yüzler ak ve bir takım yüzler de kara olacak. O vakit, yüzleri kara olanlara şöyle denecek: “-İmanınızdan sonra küfrettiniz ha! İşte o küfürünüzün cezası olarak tadın azâbı...”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O bir takım yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı gün, o vakit o yüzleri kara çıkanlara şöyle denecek: ya... İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? o halde dadın azabı, ettiğiniz nankörlüğün cezası
- Fizilal-il Kuran: O gün kimi yüzler ağarır, kimi yüzler kararır. Yüzleri kararanlara ´Siz iman ettikten sonra tekrar kâfir mi oldunuz? O halde kafir olmanızın karşılığı olarak bu azabı tadın´ denir.
- Hasan Basri Çantay: O günde ki nice yüzler bembeyaz olacak, nice yüzler de kapkara kesilecek. Yüzleri simsiyah olanlara gelince (onlara): İmânınızdan sonra küfretdiniz ha!. İşte o küfretmenize mukaabil tadın azabı» (denilir).
- İbni Kesir: O gün; nice yüzler ağarır, nice yüzler kararır. O zaman yüzleri kara olanlara: İmanınızdan sonra küfür mü ettiniz? İşte o küfrünüzün cezası olarak tadın azabı, denir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Bir nice yüzlerin ağaracağı ve bir nice yüzlerin de kararacağı günü (zikrediniz). O yüzleri kararmış olan kimselere: «İmânınızdan sonra kâfir mi oldunuz? O halde yaptığınız küfür sebebiyle azabı tadınız» (denilecektir).
- Tefhim-ul Kuran: Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara kesilecek olanlara: «İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkâr etmenize karşılık olarak azabı tadın» (denilir) .
Resim yüklenemedi.