Your browser doesn’t support HTML5 audio
ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوٓا۟ إِلَّا بِحَبْلٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَحَبْلٍ مِّنَ ٱلنَّاسِ وَبَآءُو بِغَضَبٍ مِّنَ ٱللَّهِ وَضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ ٱلْمَسْكَنَةُ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ كَانُوا۟ يَكْفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقْتُلُونَ ٱلْأَنۢبِيَآءَ بِغَيْرِ حَقٍّ ۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَوا۟ وَّكَانُوا۟ يَعْتَدُونَ
Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).
Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mü’min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- vurulmuştur
- ضُرِبَتْ
- ض ر ب
- onlara
- عَلَيْهِمُ
- alçaklık (damgası)
- الذِّلَّةُ
- ذ ل ل
- nerede
- أَيْنَ
- مَا
- bulunsalar
- ثُقِفُوا
- ث ق ف
- ancak hariç
- إِلَّا
- ahdine (ipine)
- بِحَبْلٍ
- ح ب ل
- مِنَ
- Allah’ın
- اللَّهِ
- ve ahdine (ipine)
- وَحَبْلٍ
- ح ب ل
- مِنَ
- (inanan) insanların
- النَّاسِ
- ن و س
- ve uğradılar
- وَبَاءُوا
- ب و ا
- gazabına
- بِغَضَبٍ
- غ ض ب
- مِنَ
- Allah’ın
- اللَّهِ
- ve vuruldu
- وَضُرِبَتْ
- ض ر ب
- üzerlerine
- عَلَيْهِمُ
- miskinlik (damgası)
- الْمَسْكَنَةُ
- س ك ن
- böyledir
- ذَٰلِكَ
- çünkü onlar
- بِأَنَّهُمْ
- كَانُوا
- ك و ن
- inkar ediyorlar
- يَكْفُرُونَ
- ك ف ر
- ayetlerini
- بِايَاتِ
- ا ي ي
- Allah’ın
- اللَّهِ
- öldürüyorlardı
- وَيَقْتُلُونَ
- ق ت ل
- peygamberleri
- الْأَنْبِيَاءَ
- ن ب ا
- -sız yere
- بِغَيْرِ
- غ ي ر
- hak-
- حَقٍّ
- ح ق ق
- böyledir
- ذَٰلِكَ
- çünkü
- بِمَا
- isyan etmişlerdi
- عَصَوْا
- ع ص ي
- وَكَانُوا
- ك و ن
- ve haddi aşıyorlardı
- يَعْتَدُونَ
- ع د و
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah’ın ve (mü’min) insanların güvencesine sığınmadıkça kendilerini zillet kaplamıştır. Onlar Allah’ın gazabına uğradılar ve yoksulluk onları kapladı. Bunun sebebi onların; Allah’ın âyetlerini inkâr ediyor ve peygamberleri haksız yere öldürüyor olmaları idi. Bütün bunların sebebi ise, isyan etmekte ve (Allah’ın koyduğu) sınırları çiğnemekte oluşları idi.
- Diyanet Vakfı: Onlar (yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah´ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah´ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir. Çünkü onlar, Allah´ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. Bu da, onların isyan etmiş ve haddi aşmış bulunmalarındandır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Nerede bulunursalar, alçaklık damgası altında kalmaya mahkumdurlar; meğer ki Allah´ın himayesine ve inananların himayesine sığınmış olsunlar. Onlar, döne dolaşa Allah´ın hışmına uğradılar ve miskinlik altında ezilmeye mahkum kaldılar. Çünkü onlar, Allah´ın ayetlerini inkar ediyorlar ve peygamberleri bile bile öldürüyorlardı. Çünkü baş kaldırmışlardı ve aşırı gidiyorlardı.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine alçaklık damgası vurulmuştur. Meğer ki Allah´ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah´ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi, onların Allah´ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir. Ayrıca isyan etmiş ve haddi de aşmışlardı.
- Ali Fikri Yavuz: Onlar (Yahudî’ler) nerede bulunurlarsa boyunlarına zillet ve horluk takılmıştır. Meğer ki cizye vermek sureti ile Allah’ın ve müminlerin barış ve emniyeti altına girmiş olsunlar. Onlar dönüp Allah’ın gazâbına uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bunun sebebi şu: Çünkü onlar, Allah’ın âyetlerini inkâr etmişler, peygamberleri haksız yere öldürmüşlerdi; çünkü onlar, isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): nerede bulunsalar zillet altında kalmağa mahkûmdurlar, meğerki Allahın ahdına ve mü´minlerin ahdına sığınmış olsunlar, döne dolaşa Allahın gazabına müstehıkk oldular ve meskenet altında ezilmeğe mahkum kaldılar, çünkü Allahın âyetlerine küfrediyorlardı ve Peygamberleri bile bile haksızlıkla öldürüyorlardı, çünkü âsi olmuşlardı ve aşırı gidiyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Nerede olsalar, onlara aşağılık damgası vurulmuştur. Yalnız, Allah´ın ipine ve insanlar ile yaptıkları antlaşmalara bağlı kalanlar müstesna. Onlar Allah´ın gazabına uğradılar, alınlarına perişanlık damgası vuruldu. Bu, onların Allah´ın ayetlerini inkâr etmeleri ve sebepsiz yere peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. Çünkü onlar Allah ´a başkaldırmış ve ölçüleri çiğnemişlerdir.
- Hasan Basri Çantay: Onlar (Yahudiler) nerede bulunurlarsa bulunsunlar üzerlerine zillet (damgası) vurulmuşdur (kurtulamazlar) Meğer ki Allahın ipine ve insanların (mü´minlerin) ahdine (sığınmış) olsunlar. Onlar döne dolaşa Allahın hışmına uğradılar. Üzerlerine de bir miskinlik vuruldu. Bunun sebebi şudur: Çünkü onlar Allahın âyetlerini inkâr ile kâfir olmuşlar, peygamberleri haksız yere öldürmüşlerdi. (Biz de) şudur: Çünkü onlar isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi.
- İbni Kesir: Nerede bulunurlarsa bulunsunlar; üzerlerine zillet vurulmuştur. Allah´ın ve mü´minlerin ahdine sığınmış olanlar müstesna. Allah´ın hışmına uğradılar. Üzelerine de miskinlik vuruldu. Bu, Allah´ın ayetlerini inkar etmeleri ve haksız yere peygamberleri öldürmelerindendir. Bu, onların isyan etmeleri ve taşkınlık yapmalarındandır.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Onların üzerlerine nerede bulunurlarsa bulunsunlar zillet (damgası) vurulmuştur. Meğer ki, Allah Teâlâ´dan bir ahde ve nâstan bir ahde sarılsınlar. Ve Allah Teâlâ´dan bir gazaba uğradılar ve onların üzerine meskenet de vuruldu. Bu da onların âyât-ı ilâhîyyeye küfretmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyledir. Çünkü âsi olmuşlar ve haddi tecavüz eylemekte bulunmuşlardı.
- Tefhim-ul Kuran: Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah´ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zilet (horluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Allah´tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah´ın ayetlerini inkâr etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır.
Resim yüklenemedi.