Your browser doesn’t support HTML5 audio
لِيَقْطَعَ طَرَفًا مِّنَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓا۟ أَوْ يَكْبِتَهُمْ فَيَنقَلِبُوا۟ خَآئِبِينَ
Li yaktaa tarafen minellezîne keferû ev yekbitehum fe yenkalibû hâibîn(hâibîne).
Bir de Allah bunu, inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- kessin diye
- لِيَقْطَعَ
- ق ط ع
- bir kısmını
- طَرَفًا
- ط ر ف
- -den
- مِنَ
- kimseler-
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- yahut
- أَوْ
- ve perişan etsin de
- يَكْبِتَهُمْ
- ك ب ت
- dönüp gitsinler diye
- فَيَنْقَلِبُوا
- ق ل ب
- umutsuz olarak
- خَائِبِينَ
- خ ي ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Bir de Allah bunu, inkâr edenlerden bir kısmını helâk etsin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler diye yaptı.
- Diyanet Vakfı: (127-128) Allah, kâfirlerden bir kısmının kökünü kessin veya onları perişan etsin, böylece bozulmuş bir halde dönüp gitsinler -ki bu işte senin yapacağın bir şey yoktur- yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ısrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir´de size yardım etti). Çünkü onlar zalimdirler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Küfredenlerden bir kolu kessin veya perişan etsin de hayal kırıklığına uğramış olarak dönüp gitsinler diye.
- Elmalılı Hamdi Yazır: (Allah bu yardımı) inkâr edenlerden bir kısmını kessin veya perişan etsin de umutsuz olarak dönüp gitsinler (diye yaptı).
- Ali Fikri Yavuz: Böylece Allah, o kâfir olanlardan bir kolu kessin veya perişan etsin de, geri kalanlar keder ve ziyan içinde dönüp gitmiş olsunlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): ta ki o küfredenlerden bir kolu kessin veya perişan etsin de haib-ü hasir dönüb gitsinler
- Fizilal-il Kuran: Allah kafirlerin bir bölümünü kırıma uğratmak ya da bozguna düşürüp umutsuz biçimde geri dönmelerini sağlamak için size zafer kazandırdı.
- Hasan Basri Çantay: (Bir de Allah bu imdadı) küfredenlerden ileri gelenleri (n kafasını) kessin, yahud onları tepesi aşağı getirsin de (geri kalanlarda) emellerine kavuşamayan (bedbaht) lar olarak dönüb gitsinler diye (yapdı)
- İbni Kesir: Küfredenlerin bir kısmını kessin veya perişan etsin de ümitsiz olarak geri dönüp gitsinler diye.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Tâ ki, o küfredenlerden bir kısmını kessin, veya onları mağlûp etsin de hâip ve hâsir oldukları halde geri dönüp gitsinler.
- Tefhim-ul Kuran: (Ki bununla) Küfre sapanların ileri gelenlerini kessin (onları helak etsin) ya da ´umutları suya düşmüşler olarak onları tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.´
Resim yüklenemedi.