Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِۦ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمْسِينَ عَامًا فَأَخَذَهُمُ ٱلطُّوفَانُ وَهُمْ ظَٰلِمُونَ
Ve lekad erselnâ nûhan ilâ kavmihî, fe lebise fîhim elfe senetin illâ hamsîne âmâ(âmen), fe ehazehumut tûfânu ve hum zâlimûn(zâlimûne).
Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve andolsun
- وَلَقَدْ
- biz gönderdik
- أَرْسَلْنَا
- ر س ل
- Nuh’u
- نُوحًا
- إِلَىٰ
- kavmine
- قَوْمِهِ
- ق و م
- kaldı
- فَلَبِثَ
- ل ب ث
- onların arasında
- فِيهِمْ
- bin
- أَلْفَ
- ا ل ف
- seneden
- سَنَةٍ
- س ن و
- eksik
- إِلَّا
- elli
- خَمْسِينَ
- خ م س
- yıl
- عَامًا
- ع و م
- sonunda yakaladı
- فَأَخَذَهُمُ
- ا خ ذ
- Tufan
- الطُّوفَانُ
- ط و ف
- وَهُمْ
- haksızlık edenleri
- ظَالِمُونَ
- ظ ل م
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Andolsun, biz, Nûh’u kendi kavmine peygamber olarak gönderdik. O da dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Neticede onlar zulümlerini sürdürürlerken tûfan kendilerini yakalayıverdi.
- Diyanet Vakfı: Andolsun ki biz Nuh´u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı. Sonunda onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Andolsun ki, Nuh´u kavmine gönderdik de içlerinde elli eksik bin (dokuz yüz elli) yıl kaldı, derken zulümlerini sürdürürlerken onları tufan yakalayıverdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Andolsun ki Nuh´u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi.
- Ali Fikri Yavuz: Gerçekten biz Nuh’u kavmine peygamber gönderdik de, aralarında bin seneden elli yıl eksik (950 yıl) kaldı. Nihayet onları tufan (su felâketi) yakalayıverdi; onlar zalimlerdiler.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve celâlim hakkı için Nuhu kavmine gönderdik de içlerinde elli yılı müstesna bin sene durdu derken onları tufan yakalayıverdi hep zulmediyorlardı
- Fizilal-il Kuran: Biz Nuh´u, soydaşlarına peygamber olarak gönderdik. Dokuzyüzelli yıllık bir süre boyunca aralarında kaldı. Sonunda zalimliklerini inatla sürdürürlerken, Tufan´a yakalandılar.
- Hasan Basri Çantay: Andolsun ki biz Nuuhu kavmine (peygamber olarak) göndermişizdir de o, aralarında, elli yılı müstesna olmak üzere, bin sene kalmışdır. Nihayet onlar zulümde devam edib dururlarken kendilerini tuufan yakalayıvermişdir.
- İbni Kesir: Andolsun ki; Biz, Nuh´u, kavmine gönderdik. Aralarında elli yılı müstesna olmak üzere bin yıl kaldı. Sonunda onlar, zulme devam edip dururken kendilerini tufan yakalayıverdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Celâlim hakkı için, Biz Nûh´u kavmine gönderdik, artık aralarında elli yılı müstesna, bin sene durdu. Nihâyet onlar, zalimler oldukları halde kendilerini tufan yakaladı.
- Tefhim-ul Kuran: Andolsun, biz Nuh´u kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik o da içlerinde elli yılı eksik olmak üzere bin sene yaşadı. Sonunda onlar zulmetmekte devam ederlerken tufan kendilerini yakalayıverdi.