Your browser doesn’t support HTML5 audio
ثُمَّ بَعَثْنَا مِنۢ بَعْدِهِم مُّوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَإِي۟هِۦ فَظَلَمُوا۟ بِهَا ۖ فَٱنظُرْ كَيْفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلْمُفْسِدِينَ
Summe beasnâ min ba’dihim mûsâ bi âyâtinâ ilâ fir’avne ve melâihi fe zalemû bihâ, fanzur keyfe kâne âkıbetul mufsidîn(mufsidîne).
Sonra onların ardından Mûsâ’yı, apaçık mucizelerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gönderdik de onları (mucizeleri) inkâr ettiler. Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra
- ثُمَّ
- gönderdik
- بَعَثْنَا
- ب ع ث
- مِنْ
- ardlarından
- بَعْدِهِمْ
- ب ع د
- Musa’yı
- مُوسَىٰ
- ayetlerimizle
- بِايَاتِنَا
- ا ي ي
- إِلَىٰ
- Fir’avn’a
- فِرْعَوْنَ
- ve onun ileri gelenlerine
- وَمَلَئِهِ
- م ل ا
- haksızlık ettiler
- فَظَلَمُوا
- ظ ل م
- (ayetlerimize)
- بِهَا
- fakat bak
- فَانْظُرْ
- ن ظ ر
- nasıl
- كَيْفَ
- ك ي ف
- oldu
- كَانَ
- ك و ن
- sonu
- عَاقِبَةُ
- ع ق ب
- bozguncuların
- الْمُفْسِدِينَ
- ف س د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Sonra onların ardından Mûsâ’yı, apaçık mucizelerimizle Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber olarak gönderdik de onları (mucizeleri) inkâr ettiler. Bak, bozguncuların sonu nasıl oldu.
- Diyanet Vakfı: Sonra onların ardından Musa´yı mucizelerimizle Firavun ve kavmine gönderdik de o mucizeleri inkâr ettiler; ama, bak ki, fesatçıların sonu ne oldu!
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra onların arkasından Musa´yı ayetlerimizle, Firavun ve topluluğuna gönderdik. Tuttular o ayetlere karşı çıkarak zulmettiler. Artık bir bak o bozguncuların sonu ne oldu?
- Elmalılı Hamdi Yazır: Sonra onların arkasından Musa´yı mucizelerimizle Firavun´a ve topluluğuna gönderdik. Tuttular o mucizeleri inkâr ettiler. Ettiler de bak, o bozguncuların âkıbetleri nasıl oldu!
- Ali Fikri Yavuz: Sonra onların arkasından mûcizelerimizle Mûsa’yı Firavun’a ve topluluğuna gönderdik. Sonra o mûcizeleri inkâr edip kendilerine zulmettiler. Bak ki, o fesad çıkaranların âkıbeti nasıl oldu?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sonra onların arkasından âyetlerimizle Musâyı Fir´avne ve cem´iyyetine gönderdik, tuttular, o âyetlere zulm ettiler, ettiler de bak o müfsidlerin akıbeti nasıl oldu?
- Fizilal-il Kuran: Sonra bu peygamberlerin arkasından Musa´yı ayetlerimiz ile Firavun´a ve yakın adamlarına gönderdik, fakat onlar ayetlerimize karşı zalimce bir tutum takındılar. Gör bakalım, bozguncuların sonu nice oldu?
- Hasan Basri Çantay: Sonra onların (o peygamberlerin) ardından Musâyi âyetlerimizle Fir´avne ve onun cem´iyyetine (peygamber olarak) gönderdik de (o âyetlere) zulm etdiler. Bak ki fesâdcıların sonu nice oldu!
- İbni Kesir: Sonra onların ardından Musa´yı ayetlerimizle Firavun´a ve erkanına gönderdik. Onlar buna karşı haksızlık ettiler. Bir bak ki; fesadçıların sonu nice oldu?
- Ömer Nasuhi Bilmen: Sonra onları müteakip, Mûsa´yı âyetlerimizle Fir´avun´a ve onun kavminin büyüklerine peygamber gönderdik. O (âyetlere) zulmettiler. Artık bak ki, o müfsidlerin akibeti nasıl oldu?
- Tefhim-ul Kuran: Sonra bunların (peygamberlerin) ardından Musa´yı ayetlerimizle Firavun´a ve önde gelen çevresine gönderdik. Onlar ona (ayetlerimize) haksızlık ettiler. İşte bozgunculuk çıkaranların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.
Resim yüklenemedi.