Your browser doesn’t support HTML5 audio
ثُمَّ لَءَاتِيَنَّهُم مِّنۢ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ وَمِنْ خَلْفِهِمْ وَعَنْ أَيْمَٰنِهِمْ وَعَن شَمَآئِلِهِمْ ۖ وَلَا تَجِدُ أَكْثَرَهُمْ شَٰكِرِينَ
Summe le âtiyennehum min beyni eydîhim ve min halfihim ve an eymânihim ve an şemâilihim, ve lâ tecidu ekserehum şâkirîn(şâkirîne).
“Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- sonra
- ثُمَّ
- onlara sokulacağım
- لَاتِيَنَّهُمْ
- ا ت ي
- مِنْ
- بَيْنِ
- ب ي ن
- önlerinden
- أَيْدِيهِمْ
- ي د ي
- ce
- وَمِنْ
- arkalarından
- خَلْفِهِمْ
- خ ل ف
- ve
- وَعَنْ
- sağlarından
- أَيْمَانِهِمْ
- ي م ن
- ve
- وَعَنْ
- sollarından
- شَمَائِلِهِمْ
- ش م ل
- ve
- وَلَا
- bulmayacaksın
- تَجِدُ
- و ج د
- çoklarını
- أَكْثَرَهُمْ
- ك ث ر
- şükredenlerden
- شَاكِرِينَ
- ش ك ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.”
- Diyanet Vakfı: «Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredici bulmayacaksın.» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.»
- Ali Fikri Yavuz: Sonra onlara, önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükrediciler bulmıyacaksın.” dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): sonra onlara önlerinden ve arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım, sen de çoğunu şükredici bulmıyacaksın
- Fizilal-il Kuran: Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım da çoğunluğunu şükreder bulamayacaksın.»
- Hasan Basri Çantay: «Sonra, andolsun, onların önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından kendilerine geleceğim (musallat olacağım). Sen de onların çoğunu şükredici (kimse) ler bulmayacaksın».
- İbni Kesir: Sonra andolsun ki; onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından geleceğim. Ve Sen, onların çoğunu şükreder bulmayacaksın.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Sonra muhakkak ki, onların önlerinden, arkalarından, sağ taraflarından ve sol taraflarından geleceğim ve onların ekserisini şükrediciler bulmayacaksın.»
- Tefhim-ul Kuran: «Sonra da muhakkak onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından kendilerine sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın.»
Resim yüklenemedi.