Your browser doesn’t support HTML5 audio
أَوَعَجِبْتُمْ أَن جَآءَكُمْ ذِكْرٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَلَىٰ رَجُلٍ مِّنكُمْ لِيُنذِرَكُمْ ۚ وَٱذْكُرُوٓا۟ إِذْ جَعَلَكُمْ خُلَفَآءَ مِنۢ بَعْدِ قَوْمِ نُوحٍ وَزَادَكُمْ فِى ٱلْخَلْقِ بَصْۜطَةً ۖ فَٱذْكُرُوٓا۟ ءَالَآءَ ٱللَّهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum, vezkurû iz cealekum hulefâe min ba´di kavmi nûhın ve zâdekum fil halkı bastaten, fezkurû âlâallahi leallekum tuflihûn(tuflihûne).
“Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir (vahy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nûh kavminden sonra onların yerine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- şaştınız mı?
- أَوَعَجِبْتُمْ
- ع ج ب
- أَنْ
- size gelmesine
- جَاءَكُمْ
- ج ي ا
- bir Zikir
- ذِكْرٌ
- ذ ك ر
- tarafından
- مِنْ
- Rabbiniz
- رَبِّكُمْ
- ر ب ب
- aracılığı ile
- عَلَىٰ
- bir adam
- رَجُلٍ
- ر ج ل
- içinizden
- مِنْكُمْ
- sizi uyarması için
- لِيُنْذِرَكُمْ
- ن ذ ر
- düşünün ki
- وَاذْكُرُوا
- ذ ك ر
- ne zaman ki
- إِذْ
- sizi yaptı
- جَعَلَكُمْ
- ج ع ل
- hakimler
- خُلَفَاءَ
- خ ل ف
- مِنْ
- sonra
- بَعْدِ
- ب ع د
- kavminden
- قَوْمِ
- ق و م
- Nuh
- نُوحٍ
- ve size verdi
- وَزَادَكُمْ
- ز ي د
- فِي
- yaratılışta
- الْخَلْقِ
- خ ل ق
- üstünlük, güç
- بَسْطَةً
- ب س ط
- hatırlayın ki
- فَاذْكُرُوا
- ذ ك ر
- ni’metlerini
- الَاءَ
- ا ل و
- Allah’ın
- اللَّهِ
- umulur ki
- لَعَلَّكُمْ
- başarıya erersiniz
- تُفْلِحُونَ
- ف ل ح
- Diyanet İşleri Başkanlığı: “Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikir (vahy ve öğüt) gelmesine şaştınız mı? Hatırlayın ki, Allah sizi Nûh kavminden sonra onların yerine getirdi ve sizi yaratılış itibariyle daha güçlü kıldı. Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.”
- Diyanet Vakfı: Sizi uyarmak için içinizden bir adam vasıtasıyla Rabbinizden size bir zikir (kitap) gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki O sizi, Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. O halde Allah´ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluşa eresiniz.»
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Sizi uyarmak için içinizden bir adam aracılığı ile size Rabbinizden bir ihtar geldiğine inanmayıp da şaşıyor musunuz? Düşünün ki, O, sizi Nuh kavminden sonra onların yerine getirdi ve yaratılışta sizi iri kıyım yaptı. O halde Allah´ı nimetlerini unutmayıp onları anın ki kurtuluşa erdirilesiniz.» dedi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: «Sizi uyarması için içinizden bir adam aracılığı ile, size bir zikir gelmesine şaştınız mı? Düşünün ki (Allah) sizi, Nûh kavminden sonra, onların yerine hâkimler yaptı ve yaratılışta sizi onlardan üstün kıldı. Allah´ın nimetlerini hatırlayın ki, kurtuluşa eresiniz.»
- Ali Fikri Yavuz: Sizi (Allah’ın azabıyla) korkutmak için, aranızdan bir adam vasıtasıyla, size Rabbinizden bir ihtar geldiğine inanmıyor da hayret mi ediyorsunuz? Düşünün ki Allah, sizi, Nûh kavminden sonra halifeler yaptı ve yaratılış bakımından size, onlardan ziyade boy ve güç verdi. O halde Allah’ın nimetlerini hatırlayın ki, kurtulabilesiniz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Sizi inzar etmek için içinizden bir adam vasıtasiyle size rabbinizden bir ıhtar geldiğine inanmıyor da teaccüb mü ediyorsunuz? Düşünün ki o sizi kavmi Nuhtan sonra hulefa kıldı ve size hılkatte ziyade bir inbisat verdi, o halde Allahın ni´metlerini unutmayıb zikredin ki felâh bulabilesiniz
- Fizilal-il Kuran: Sizi uyarmak üzere içinizden biri aracılığı ile Rabbiniz tarafından size mesaj olması tuhafınıza mı gidiyor? Allah´ın sizi Nuh kavminin yerine geçirdiğini, sizi vücud yapısı bakımından onlardan daha güçlü yarattığını hatırlayınız. Allah´ın nimetlerini hatırlayınız ki kurtuluşa eresiniz.
- Hasan Basri Çantay: «Size o korkunç akıbeti haber vermek için içinizden bir adam (vâsıtasiyle) Rabbinizden size bir ihtaar gelmesi tuhafınıza mı gitdi? Düşünün ki O, sizi Nuh kavminden sonra hükümdarlar yapdı, size yaratılışda onlardan ziyâde boy bos (ve kuvvet) verdi. O halde Allahın ni´metlerini (unutmayıb) hatırlayın ki kurtuluşa erdirilesiniz».
- İbni Kesir: Sizi uyarması için aranızdan bir adama Rabbınız tarafından bir haber geldi diye mi hayret ediyorsunuz? Düşünün ki; O, sizi Nuh kavminden sonra halifeler yaptı. Yaratılış itibariyle onlardan fazla boy bos verdi. Hem Allah´ın nimetlerini hatırlayın ki; felaha eresiniz.
- Ömer Nasuhi Bilmen: «Yoksa sizi korkutmak için size Rabbiniz tarafından bir mev´izenin sizden bir kişi vasıtasıyla gelmesinden teaccüp mü ettiniz? Hatırlayınız ki, sizi Nûh kavminden sonra halifeler kıldı ve sizi hilkatçe fazla bir kuvvete (vüs´ate) erdirdi. Artık Allah Teâlâ´nın nîmetlerini yâd ediniz ki, felâh bulabilesiniz.»
- Tefhim-ul Kuran: «Sizi uyarıp korkutmak için aranızdan bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikr´in gelmesine mi şaşırdınız? (Allah´ın) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını ve sizin yaratılışta gelişiminizi arttırdığını (veya üstün kıldığını) hatırlayın. Öyleyse Allah´ın nimetlerini hatırlayın da umulur ki kurtuluş bulursunuz.»
Resim yüklenemedi.