Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَلِلْمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعٌۢ بِٱلْمَعْرُوفِ ۖ حَقًّا عَلَى ٱلْمُتَّقِينَ
Ve lil mutallakâti metâun bil ma’rûf(ma’rûfi) hakkan alel muttekîn(muttekîne).
Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve boşanmış kadınların
- وَلِلْمُطَلَّقَاتِ
- ط ل ق
- geçimlerini sağlamak
- مَتَاعٌ
- م ت ع
- uygun olan şekilde
- بِالْمَعْرُوفِ
- ع ر ف
- bir haktır (borçtur)
- حَقًّا
- ح ق ق
- üzerine
- عَلَى
- müttakiler
- الْمُتَّقِينَ
- و ق ي
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.
- Diyanet Vakfı: Boşanmış kadınların, hakkaniyet ölçülerinde (kocalarından) menfaat sağlamak haklarıdır; bu, Allah korkusu taşıyanlar üzerine bir borçtur.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Boşanan kadınların da örfe göre bir nafaka hakları vardır ki, verilmesi Allah´tan korkanlara bir vazifedir.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Boşanmış kadınlar için de meşru ve geleneğe uygun şekilde bir meta´(intifa hakkı) vardır ki verilmesi, Allah´tan korkanlar üzerine bir borçtur.
- Ali Fikri Yavuz: Boşanan kadınların da meşru bir şekilde faydalanmaları haklarıdır ki, bunun yerine getirilmesi, Allah’dan korkanlara bir vazifedir.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Mutallakaların (boşananların) da ma´ruf veçhile bir istifade haklarıdır ki ihkakı Allahdan korkanlara bir vazıfedir
- Fizilal-il Kuran: Boşanmış kadınların geleneklere uygun bir şekilde geçimlerini sağlamak, takva sahiplerinin boynuna borçtur.
- Hasan Basri Çantay: Boşanan kadınların da meşru´ suretde fâidelenmeleri haklarıdır ki bu, Allahdan korkanlar için bir vazifedir.
- İbni Kesir: Boşanan kadınlar için uygun şekilde geçimlerini sağlamak vardır. Bu, müttakiler için bir vazifedir.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Boşanmış kadınlar için ma´ruf veçhile bir meta´ vardır ki, bu muttakîler üzerine bir haktır.
- Tefhim-ul Kuran: Boşanmış (kadın) ların maruf (meşru) bir tarzda yararlanma (ve geçim pay) ları vardır. Bu korkup sakınanlar üzerinde bir haktır.
Resim yüklenemedi.