Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَٱتَّقُوا۟ يَوْمًا لَّا تَجْزِى نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْـًٔا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَٰعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ
Vettekû yevmen lâ teczî nefsun an nefsin şey’en ve lâ yukbelu minhâ şefâatun ve lâ yu’hazu minhâ adlun ve lâ hum yunsarûn(yunsarûne).
Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve sakının
- وَاتَّقُوا
- و ق ي
- günden
- يَوْمًا
- ي و م
- لَا
- cezalandırılmaz
- تَجْزِي
- ج ز ي
- hiç kimse
- نَفْسٌ
- ن ف س
- -den(günahından)
- عَنْ
- kimse-
- نَفْسٍ
- ن ف س
- bir şey
- شَيْئًا
- ش ي ا
- وَلَا
- kabul edilmez
- يُقْبَلُ
- ق ب ل
- kimseden
- مِنْهَا
- şefaat da
- شَفَاعَةٌ
- ش ف ع
- وَلَا
- ve alınmaz
- يُؤْخَذُ
- ا خ ذ
- ondan
- مِنْهَا
- fidye de
- عَدْلٌ
- ع د ل
- ve yapılamaz
- وَلَا
- onlara
- هُمْ
- hiçbir yardım
- يُنْصَرُونَ
- ن ص ر
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez. Hiçbir kimseden herhangi bir şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz. Onlara yardım da edilmez.
- Diyanet Vakfı: Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve kimsenin kimseden bir şey ödeyemeyeceği, kimseden şefaatin kabul olunmayacağı, kimseden fidyenin alınmayacağı ve kimsenin kurtarılamayacağı bir günden sakının!
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de öyle bir azâb gününden sakının ve korkun ki, o günde (kıyamette) hiç bir kimse, hiç bir kimse adına bir şey ödeyemez, kimseden şefâat da kabul edilmez; azâbdan kurtulmak için kimseden bedel ve karşılık alınmaz. (Allah’ın azabından kurtulmak hususunda) o kâfirlere yardım da yapılmaz.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve öyle bir günden korunun ki kimse kimseden bir şey ödeyemez, kimseden şefaat de kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz, hem onlar kurtarılacak da değillerdir.
- Fizilal-il Kuran: Öyle bir günden korkun ki, o gün hiç kimse başkasının yerine bir şey ödeyemez, hiç kimseden aracılık kabul edilmez, hiç kimseden fidye alınmaz ve hiç kimse başkalarından yardım görmez.
- Hasan Basri Çantay: Ve öyle bir günden korkun ki (o günde) hiçbir kimse, hiçbir kimse nâmına bir şey ödeyemez. Ondan her hangi bir şefaat kabul olunmaz. Ondan bir fidye (bedel) alınmaz, onlara (Allahın azabından kurtulmak hususunda) yardım da edilmez.
- İbni Kesir: Ve öyle bir günden korkun ki; o günde kimse, kimse için bir şey ödeyemez. Şefaat kabul edilmez. Fidye alınmaz ve onlara yardım da edilmez.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Öyle bir günden korkunuz ki, o günde hiçbir şahıs hiçbir şahıstan dolayı hiçbir şey ödemez. Ve o şahıstan hiçbir şefaat kabul edilmez. Ve ondan hiçbir fidye alınmaz. Ve onlara ne de yardım olunurlar.
- Tefhim-ul Kuran: Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden bir şefaatin kabul edilmeyeceği ve hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korkup sakının.