Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَهَدَيْنَٰهُ ٱلنَّجْدَيْنِ
Ve hedeynâhun necdeyn(necdeyni).
(8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve ona gösterdik
- وَهَدَيْنَاهُ
- ه د ي
- iki (tepe) yol
- النَّجْدَيْنِ
- ن ج د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (8-10) Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi; iki apaçık yolu (hayır ve şer yollarını) göstermedik mi?
- Diyanet Vakfı: (8-10) Biz ona iki göz, bir dil ve iki dudak vermedik mi? Ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ona iki de tepe gösterdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ona iki yolu gösterdik.
- Ali Fikri Yavuz: Bir de ona, (hak ve bâtılı) iki yol gösterdik.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): İki de tepe gösterdik
- Fizilal-il Kuran: Biz ona eğri ve doğru iki yol göstermedik mi?
- Hasan Basri Çantay: Biz ona iki de yol gösterdik.
- İbni Kesir: Biz; ona iki de yol gösterdik.
- Ömer Nasuhi Bilmen: (10-12) Ve Biz ona iki de tepe yolu gösterdik. Fakat o, o sarp yokuşu geçemedi. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
- Tefhim-ul Kuran: Biz ona ´iki yol/iki amaç´ gösterdik.
Resim yüklenemedi.