Your browser doesn’t support HTML5 audio
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ
Ve vâlidin ve mâ veled(velede).
(1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- ve doğurana (andolsun)
- وَوَالِدٍ
- و ل د
- ve
- وَمَا
- doğurduğuna
- وَلَدَ
- و ل د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: (1-4) Sen bu beldedeyken bu beldeye (Mekke’ye), babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki, biz insanı bir sıkıntı ve zorluk içinde (olacak ve bunlara göğüs gerecek şekilde) yarattık.
- Diyanet Vakfı: (1-4) Bu beldeye -ki sen bu beldedesin-, babaya ve ondan meydana gelen çocuğa yemin ederim ki biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Ve baba ile çocuğuna ki,
- Elmalılı Hamdi Yazır: Ve and olsun baba ve çocuğuna.
- Ali Fikri Yavuz: Ve yemin ederim bir (Âdem) babaya ve (ondan üreyip) doğana ki,
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ve bir validle veledine ki
- Fizilal-il Kuran: Doğurana ve doğurduğuna andolsun ki,
- Hasan Basri Çantay: Babaya da, doğana da (yemîn ederim),
- İbni Kesir: Doğurana da, doğurduğuna da andolsun ki;
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ve bir pedere ve zürriyetine de (andolsun).
- Tefhim-ul Kuran: Babaya ve doğan çocuğa da.
Resim yüklenemedi.