Your browser doesn’t support HTML5 audio
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ لَمْ يَكُنِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ مِنْ أَهْلِ ٱلْكِتَٰبِ وَٱلْمُشْرِكِينَ مُنفَكِّينَ حَتَّىٰ تَأْتِيَهُمُ ٱلْبَيِّنَةُ
Lem yekunillizîne keferû min ehlil kitâbi vel muşrikîne munfekkîne hattâ te’tiye humul beyyineh(beyyinetu).
Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- لَمْ
- değillerdi
- يَكُنِ
- ك و ن
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- -nden
- مِنْ
- ehli-
- أَهْلِ
- ا ه ل
- Kitap
- الْكِتَابِ
- ك ت ب
- ve müşrikler(den)
- وَالْمُشْرِكِينَ
- ش ر ك
- bırakılacak
- مُنْفَكِّينَ
- ف ك ك
- dek
- حَتَّىٰ
- kendilerine gelinceye
- تَأْتِيَهُمُ
- ا ت ي
- açık kanıt
- الْبَيِّنَةُ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
- Diyanet Vakfı: Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden inkârcılar (küfürden) ayrılacak değillerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Kitap verilmiş olanlardan ve müşriklerden o küfredenler, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar ayrılacak değillerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk´ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi.
- Ali Fikri Yavuz: Ehl-i kitab (Yahûdi’lerle Hristiyanlar) ve müşriklerden (putlara tapanlardan) o kafir olanlar, kendilerine açık bir hüccet gelinceye kadar (üzerinde bulundukları dinden) ayrılacak değillerdi.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Ehli kitab ve müşriklerden o küfredenler, infilâk edecek değildi gelinciye kadar kendilerine beyyine
- Fizilal-il Kuran: Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar kitap ehlinden ve müşriklerden inkarcılar küfürden ayrılacak değillerdi.
- Hasan Basri Çantay: (1-2-3) Kitablardan ve müşriklerden küfredenler kendilerine apaçık bir hüccet, (ya´nî) içinde (kitabların) en doğru (hükümleri) yazılı, (baatıldan âzâde ve) temiz sahîfeleri okuyacak Allahdan bir peygamber gelinceye kadar (gûyâ intizaar edeceklerdi, dînlerinden) ayrılacak değillerdi.
- İbni Kesir: Kitab ehlinden ve müşriklerden küfredenler, kendilerine apaçık bir huccet gelinceye kadar vazgeçecek değillerdi.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Ehl-i kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar kendilerine apaçık bir hüccet gelinceye değin (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir.
- Tefhim-ul Kuran: Kitap ehlinden ve müşriklerden küfre sapanlar kendilerine apaçık bir delil gelinceye kadar, (bulundukları durumdan) kopup ayrılacak değillerdi.
Resim yüklenemedi.