Your browser doesn’t support HTML5 audio
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ فِى تَكْذِيبٍ
Belillezîne keferû fî tekzîb(tekzîbin).
Hayır, inkâr edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- doğrusu
- بَلِ
- kimseler
- الَّذِينَ
- inkar eden(ler)
- كَفَرُوا
- ك ف ر
- içindedirler
- فِي
- bir yalanlama
- تَكْذِيبٍ
- ك ذ ب
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Hayır, inkâr edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar.
- Diyanet Vakfı: Doğrusu inkârcılar (gerçeği) yalanlayıp dururlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): Fakat o küfredenler hala bir yalanlama içindeler.
- Elmalılı Hamdi Yazır: Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.
- Ali Fikri Yavuz: Fakat o kâfir olanlar, hâlâ inkârdadırlar.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fakat o küfredenler hâlâ bir tekzibde
- Fizilal-il Kuran: Doğrusu kâfirler bir yalanlama içindedirler.
- Hasan Basri Çantay: Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler.
- İbni Kesir: Doğrusu küfredenler, yalanlamadadırlar.
- Ömer Nasuhi Bilmen: Fakat kâfir olan kimseler, tekzîp etmektedirler.
- Tefhim-ul Kuran: Hayır; küfretmekte olanlar, (kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Resim yüklenemedi.