Your browser doesn’t support HTML5 audio
قُلْ إِنِّى لَآ أَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا رَشَدًا
Kul innî lâ emliku lekum darren ve lâ reşedâ(reşeden).
De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- de ki
- قُلْ
- ق و ل
- elbette ben
- إِنِّي
- لَا
- sahip değilim
- أَمْلِكُ
- م ل ك
- size (vermeye)
- لَكُمْ
- zarar
- ضَرًّا
- ض ر ر
- ve ne de
- وَلَا
- akıl
- رَشَدًا
- ر ش د
- Diyanet İşleri Başkanlığı: De ki: “Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.”
- Diyanet Vakfı: De ki: Doğrusu ben (kendi başıma) size ne zarar verme ne de fayda sağlama gücüne sahibim.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): De ki: «Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir irşad yapabilirim.
- Elmalılı Hamdi Yazır: De ki, «Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim.»
- Ali Fikri Yavuz: (Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Ben, size, kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir fayda yapma kudretine sahib değilim.”
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): De ki haberiniz olsun ben size kendiliğimden ne bir zarar, ne de bir irşad yapamam
- Fizilal-il Kuran: De ki: «Ben size ne zarar verebilirim ve ne de fayda sağlayabilirim.»
- Hasan Basri Çantay: De ki: «Hakıykat ben sizin için ne bir zarar (yapmak), ne de bir hayır (getirmek kudretine) mâlik değilim».
- İbni Kesir: De ki: Ben; size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da muktedir değilim.
- Ömer Nasuhi Bilmen: De ki: «Doğrusu ben sizin için ne bir zarara ve ne de bir faideye malik değilim.»
- Tefhim-ul Kuran: De ki: «Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.»
Resim yüklenemedi.