Your browser doesn’t support HTML5 audio
فَٱرْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ
Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).
Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Türkçesi
Arapçası
Kökü
- o halde gözetle
- فَارْتَقِبْ
- ر ق ب
- günü
- يَوْمَ
- ي و م
- getireceği
- تَأْتِي
- ا ت ي
- göğün
- السَّمَاءُ
- س م و
- bir duman
- بِدُخَانٍ
- د خ ن
- açık
- مُبِينٍ
- ب ي ن
- Diyanet İşleri Başkanlığı: Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
- Diyanet Vakfı: (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Sadeleştirilmiş): O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
- Elmalılı Hamdi Yazır: (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
- Ali Fikri Yavuz: O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle.
- Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
- Fizilal-il Kuran: Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
- Hasan Basri Çantay: O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
- İbni Kesir: Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
- Ömer Nasuhi Bilmen: (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
- Tefhim-ul Kuran: Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Resim yüklenemedi.